Sosyal medyanın yeni bir geyik konusu var. Şile Kalesi’nin
nam-ı diğer Ocaklı Ada’nın restorasyon sonucu geldiği hal konuşuluyor. Şile
Belediyesi’nin ihalesini Bekiroğlu İnşaat’a verdiği bu restorasyon tarihi
eserin bütünlüğünü alt üst etmiş.
Ben iki yıl önce bu konuda bir yazı yazıp daha en
başındayken dikkat çekmeye çalışmıştım. Ancak o zamanlar bu çabam sonuç
veremedi tabii ki. Ancak bugün o yazdığım yazı yeniden okunmaya başladı.
Google’da aranan bir konu başlığı olunca benim yazı da kendi kişisel blogumda
okunma trendini arttırdı.
Aslında bahsetmek istediğim de bu. Ancak yine önce konunun
güncel haliyle ilgili biraz konuşmak istiyorum. Şile Belediyesi uzunca bir
süredir o restorasyon için çalışıyor. Emeğe haksızlık etmek istemiyorum. Ama
emekten daha önemlisi Şile’nin tamamlayıcısı olan bir simgenin geldiği bu hal…
Bunu konuşmak gerek… Ama bu AKP’li belediyelerin ilk vukuatı değil… Pek çok
restorasyon benzer şekilde yapılmaya devam ediyor.
Ocaklı Ada’nın bir Şileli olarak benim için de önemi büyük…
Pek çok anımda orası vardır. Pek çok fotoğrafımda da… Ama artık fotoğrafı
çekilecek gibi değil… Şirketin emeğinden daha önemli bir şey bu…
Şimdi gelelim bu yazımda bahsetmek istediğim, başlıkta da
ipucunu verdiğim konuya… Meselelerin popülerleşmesi…
İki yıl önce kimsenin umurunda değilken o restorasyonun
sonuçları hakkında kimi öngörülerim olmuştu. O zamanlar kimsenin ilgilenmediği
bu konu sosyal medyada bugün popüler… Ama artık iş işten geçmişken… Geri dönüşü
olmayan bir yoldayken… Bugün yazarlardan siyasetçilere herkes bunu konuşuyor.
Üstelik Ocaklı Ada’nın yeni halini Sünger Bob’a benzetmişler. Bu komik… Belki
de böyle bir dikkat çekicilik gerekiyordu. Neyse…
En önemli sorunumuz bu bence… Meseleler popülerleşmeden
tepkiye konu olmuyor. Kimse sesini çıkarmıyor. Herkes bir sürü gibi en çok
hangi sorun hakkında konuşuluyorsa onun hakkında konuşuyor. Üstelik bunu
entelektüel insanlar yapıyor.
Şile’de bir kale olduğundan haberi dahi olmayan insanlar da
var. Onlar da bugün bu esprili paylaşımları internette yapıyor.
Kalabalık olan eyleme gitmek, az
kişinin slogan attığı yerden kaçmak… Modaya uymak… Örnekse Gezi… Gezi Parkı
direnişi popülerleşmeseydi o park ortadan kalkmıştı.
Ortada bir mesele varsa onun hakkında herkesin konuşmasını
beklemeyin. Eğer bir mesele varsa onu görmek için çok kalabalık olmaya gerek
yok. Gerçek kamuoyu da işte böyle oluşur. Bugünkü Şile Kalesi paylaşımları,
bazı samimi davrananları tenzih ediyorum, fasa fiso…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder