Spor Haberleri

Köşe Yazıları

16 Nisan 2015 Perşembe

250 yıllık seks oyuncağı neden sansürlenir?



Daily Mail'de yer alan habere göre 20 santim boyunda, odundan yapılmış bir seks oyuncağı Polonya'nın kıyı kenti Gdansk'ta bulunan çok eski bir şövalye okulunda keşfedildi. Uzmanlar oyuncağın 18'inci yüzyıldan kalma 250 yıllık bir oyuncak olduğunu belirtti.
Dışı deri, içi ise odun ve saçla dolu olan oyuncağın orijinal hali mükemmel bir biçimde duruyor. Oyuncağın o dönemde birisi tarafından tuvalete düşürüldüğü tahmin ediliyor.
Hemen hemen her gün bir arkeolojik kazıda bir şeyler bulunuyorken buna haber değeri yükleyen “seks satar” anlayışıdır. Bu ayrı mesele… Ayrıca arkeolojik bir olaydır. Önemsiz değildir tabii ki…
Asıl meselemiz haberi veren Hürriyet’in kafası karışık halidir. Arkeolojik bir bulgu olan 250 yıllık seks oyuncağının fotoğrafı neden sansürlenir? Sansürlenecekse neden fotoğrafı yayınlanır? Madem ayıptır, neden haberi yapılır?
“Seks satar” madem, satın. Satamayacaksanız madem hiç bulaşmayın. Bir arkeolojik olayı erotik bir durum haline getirmeden nasıl haberleştirebileceğinize kafa yorun.
Kızmak değil amacım…
Bu akıl karışıklığının Türkiye’nin en büyük medya organlarından birinde yaşanıyor olması biraz can sıkıcı… Bu, heykellerin başını kapatan, penislerini kopartan, heykelleri müstehcen diye yakanları haklı çıkaran bir eylemdir. Açık konuşmak gerek… Eğer sen bir gazete olarak bu ayıpmış gibi davranırsan, sonuçları da bu olur zaten.
Cinsellik tabusu araçlarıyla cinsellik içeren bir arkeolojik haber verilebilir mi? Kaldı ki bunun cinsellik içeriği artık tarihte kalmış, söz konusu oyuncak tarihi bir kalıt olarak yerini almıştır.
Sansür kavramı, bizde güya ‘toplumu korumak’ için varlığını sürdürüyor. Yani bir televizyon dizisindeki kavga dövüş görüntülerin hiçbir zararı yok da 250 yıl önce kullanılırken tuvalete düşürülmüş seks oyuncağı çoluk çocuğun ahlakına zarar verecek. Hadi canım siz de…
Diyelim ki zarar verecek. Tüm kaygınız bundan… O zaman o haberi vermeyeceksiniz, bu kadar da komik duruma düşmeyeceksiniz.
Yeter yahu… Biri heykel kapatır, biri haber sansürler… Beriki film yasaklar…
Gerçi 28 bin yıl öncesine ait bir seks oyuncağı bulunduğunda haberlerde sansürlenmemişti. Belki de ne kadar eskiye dayalı olduğu verisi bir kriter…
Bir yandan da 250 yıllık seks oyuncağının bulunmasının arkeologları şoke ettiğini söyleyen web sayfaları var. O da ayrı mesele…
Neyse görseli doğru verenler çıkmış da ben de bulup koyabildim. Sansürsüz ve tabusuz bir hayatın özlemiyle…




14 Nisan 2015 Salı

Ev Yapımı İşler Kurumsal Çözümler


Artık işitsel, görsel birçok kurumsal ihtiyacını hızlı ve özgün bir şekilde karşılayabileceğiniz bir çözüm ortağınız var. Ev Yapımı İşler, kurumsal tanıtım filmlerinizi, kliplerinizi çekiyor, montajını da bitirip, sorunsuz bir şekilde size teslim ediyor. Ev yapımı tadında, kurumsal çözümler sunuyor.

Günümüzde aynı dalda hizmet veren pek çok şirket var. Bu da çetin bir rekabet demek... İşte o yüzden fark yaratmak çok önemli... Bunun için de en önemli yollardan biri reklam... Bu da ilk sizin izleyeceğiniz yol olmayacağı için doğru reklama ihtiyacınız var. Ev Yapımı İşler reklamın çekiminden tutun da müziğine, seslendirmesine ve metnine kadar pek çok ihtiyacınıza doyurucu çözümler üreterek rakiplerinize göre daha hızlı hareket etmenizi sağlıyor. 

Bir dernek mi kurdunuz? Derneğinizi, projelerinizi anlatacak ses getirecek bir film mi çekmek istiyorsunuz? Bunun için bir servete değil, doğru ekibe ihtiyacınız var. Ev Yapımı İşler sizin için biçilmiş kaftan...

Albümünüzün kapak fotoğraflarını çektirebilir, konserlerinizin ve her türlü etkinliğinizin afişlerini oluşturabilirsiniz.

Bu işin görsel boyutu... Bir de işitsel boyutu var. Dublaj, ses kayıt, albüm veya demo kayıt işlerinizin yanı sıra, hazır kayıtlarınızın edit, mix ve mastering işlerini de bu çatı altında yaptırabilirsiniz.

Ev Yapımı İşler, işitsel, görsel tüm ihtiyaçlarınızı samimi ve profesyonel bir şekilde çözer. 

Yapacağınız tek şey bu mail adresine bir mail göndermeniz... Ev Yapımı İşler sizinle tanışmak istiyor.

www.evyapimiisler.com 

1 Nisan 2015 Çarşamba

Operasyon başarıyla tamamlandı(!)

DHKP-C'nin rehine eylemini nasıl okumalı?

DHKP-C örgütünün halkın çıkarları için savaşan bir örgüt olduğuna dair ciddi şüphelerim var. Ancak yine de Berkin Elvan başta olmak üzere pek çok insanın katilinin devlet tarafından ısrarla korunduğu bir gerçek…
Bu durumdan bağımsız olarak Mit'in zaman zaman kullandığı bir örgüt olduğuna dair çok sayıda iddia var. Öte yandan Berkin'in katillerinin bulunması ve yargılanması için en çok adım atmış savcıyı da kalkıp Berkin için eylem yapan bir örgüt öldürmez. Bu eylemin kime yarar sağladığını AKP'deki oy artışına, HDP ve CHP hezimetine tanıklık edeceğimiz önümüzdeki anketlerde göreceğiz. Devletin başı sıkışmasıyla DHKP-C'nin ortaya çıkması arasında eşzamanlılığı belki daha iyi anlayacağız.
O yüzden örgüte güvensizliğim var. Ancak eylemcinin iyi niyetinden asla kuşkum yok. Onu da eklemem lazım…

DHKP-C eyleminin olası sonuçları kime yarar?

Yine de eylemin neden olduğu ve olması muhtemel sonuçlardan bahsetmekte fayda var. Eylemin kime yaradığını görmeden meseleyi anlamamız mümkün olmayacak.
AKP bir taşta iki hatta daha fazla kuş vurmadaki uzmanlığını konuşturuyor. Berkin'in katillerini açığa çıkarıp ifşa edecek, gerçekten "kahraman" olacak bir savcıyı da ortadan kaldırmış oluyor. Yani bana kalırsa devletin “operasyon başarıyla tamamlandı” demesi tam da bundan…
Berkin'i terörle özdeşleştirmeyi hedefleyen devlete bu konuda da gün doğuyor. Bu kadar zamandır beceremediği…
Halk - hangi kesimden olursa olsun- düşünme, muhakeme etme yeteneğine henüz tam olarak sahip değil... O yüzden örgütün solcu olması devrimci arkadaşları coşturuyor. Oysa örgütün sola ve halka hizmet edemeyen bu eylemi, Türkiye'deki sol dönüşüme bir darbedir. AKP'li sağcı içinse sol parti olarak gördüğü CHP ve HDP'ye yönelik kara-propaganda fırsatıdır.
İç güvenlik yasası için de al sana bir bahane...
Bu manzara size ne anlatıyor? Bana ne anlattığını söyleyeyim. Bir 'terör' eylemi düşünün. O eylem sonucunda ülkedeki iktidar yukarıdaki gibi pek çok fayda elde ediyor. O eylem kim için yapılmış olur?
Bizim saf solculara ise öldürülen eylemciler için 'kahramanlık' marşlarıyla senelerce avunmak kalacak. Hep böyle olmamış mıdır? Bu ülkede 1980’den beri var olan her silahlı örgüt bu haldedir.

Operasyon başarısı(!)

Darılmaca gücenmece yok. Devletin Gezi, Berkin ve yükselen sol hareket için onlarca yıl uğraşsa başaramayacağı bir günde başarılmış oldu. O yüzden bu eyleme karşı şüpheyle yaklaşıyorum. Devletin ise ‘başarıyla’ sonuçlandırdığı bu operasyonun aslında örgütle ortak olarak planlanan bir masa oyunu olduğuna da inanıyorum. Kimse kusura bakmasın. Olan masum, halkı uğruna canından vazgeçebilen gencecik insanlara oluyor işte. Örgüt ise görevini ‘başarıyla’ tamamlamış, devlet ise ‘başarılı’ bir operasyonla mevcut iktidarı yine parlayan yıldız haline getiriyor.
Elektrik kesintisi ise ayrı bir muamma… Konuyla ilişkisi nedir bilemem, ama ben bu ülkede her olan bitenin birbiriyle bağlantısı olduğuna inanıyorum artık.