Son tecavüz vakası da
İstanbul'un göbeğinde, Bağdat Caddesi'nde yaşandı. Tabii ki
yurdumun 'analizcileri' hemen çıkıverdi ortaya. Gecenin üçünde
orada işi neymiş! Kadını suçlamak için tüm hastalıklı
ifadeler ortaya atılıverdi.
Gün boyunca çok sayı da
yorum okudum. Bu yazı da aslında o yorumların toparlanılmaya
çalışılmış haline benzeyecek. Çünkü aklı ve vicdanı olan
herkesin söyleyebileceği şeyler... Yeni bir şey söylemeye
çalışmanın faydası yok. Mevcut söylenenenleri kafalara çakmak
için, bazı şeyleri hatırlatmaya, bağırmaya devam etmek gerek...
Geçen gece tecavüze
uğrayan genç kadın, en az Özgecan kadar masumdu. Dışarıda
olduğu saat, senin toplum olarak uygun gördüğün saat
olmayabilir. Üzgünüm, ama bunu belirlemek de senin haddin değil...
Tecavüz, tecavüzdür. Mahkemeler için 'hafifletici neden'
toplamaya çalışarak yaptığın şey, sadece o tecavüzcünün
avukatlığını yapmaktır.
Güya, zekice bir soru
sormuş gibi, bu konuda bir anket yayınlayarak sosyal medyada tepki
çeken Twitter kullanıcı var ya bir de, akıllara zarar.
Zaten bizzat bu ülkeyi
yönetenlerin kadınlara bakışı neyse, tecavüze uğrayan kadınla
ilgili onları seçenlerin tutumu da o olacak. Ne bekliyorduk ki.
Toplumun sorduğu bu hastalıklı sorulardan geçen tek erkek şiddeti
mağduru Özgecan'dı. Ama tecavüzcü kafayı da besleyen ne yazık
ki o sorular...
Bir kadın, istediği
saatte, istediği yere gider, istediği yerden döner. İsterse alkol
alır, isterse kımız içer. Sana ne? Ona ne? Bana ne? Ama o kadının
başına bir şey geldiğinde eli bıçaklı saldırganın, orada, o
saatte elinde bıçağıyla ne işi olduğunu sorgulamadan, direkt
kadına saldırmak toplumun vazgeçemediği bir eğilim haline geldi.
Tıpkı Doğuda çocuklar
öldürülürken öleni sorguluyorsa, tecavüze uğrayan kadını da
sorguluyor. Tecavüzcüyü sorgulamadan önce kadının o saatte
dışarıda olmasının bir 'davet' olduğu izlenimine kapılıyor.
Berkin'in ekmek almaya gitmediğini iddia edip bunu kanıtlamaya
çalışanlar da aynı insanlar....
Görüldüğü üzere bu
aslında sadece erkek şiddeti değil. Bu başlı başına, kocaman
bir ŞİDDET! Toplumun iliklerine kadar sızmış, damarlarında akan
şiddet... Çocuğa, kadına, hayvana, ötekine... Gücü yettiğine
karşı şiddet uygulamaya meyilli, potansiyel bir saldırgan olarak,
hepsi içimizden biri... Belki de yarından tezi yok, hepimiz tedavi
olmaya başlamalıyız.
Bir dipnot olarak bahsetmek
de gerek... Kadıköy Belediyesi eski başkanı Selami Öztürk'ün
attığı tweet de çok konuşulur. Diyor ki olay Bağdat Caddesi'nde
değil Bostancı'nın ara sokaklarında oldu. Marka değeri olan
caddeyi harcamamız gerekiyormuş. Kimisi de işte bunun derdinde!