Spor Haberleri

Köşe Yazıları

27 Ocak 2016 Çarşamba

Bağdat Caddesi'nin Marka Değerini Düşüren Tecavüz



Son tecavüz vakası da İstanbul'un göbeğinde, Bağdat Caddesi'nde yaşandı. Tabii ki yurdumun 'analizcileri' hemen çıkıverdi ortaya. Gecenin üçünde orada işi neymiş! Kadını suçlamak için tüm hastalıklı ifadeler ortaya atılıverdi.

Gün boyunca çok sayı da yorum okudum. Bu yazı da aslında o yorumların toparlanılmaya çalışılmış haline benzeyecek. Çünkü aklı ve vicdanı olan herkesin söyleyebileceği şeyler... Yeni bir şey söylemeye çalışmanın faydası yok. Mevcut söylenenenleri kafalara çakmak için, bazı şeyleri hatırlatmaya, bağırmaya devam etmek gerek...

Geçen gece tecavüze uğrayan genç kadın, en az Özgecan kadar masumdu. Dışarıda olduğu saat, senin toplum olarak uygun gördüğün saat olmayabilir. Üzgünüm, ama bunu belirlemek de senin haddin değil... Tecavüz, tecavüzdür. Mahkemeler için 'hafifletici neden' toplamaya çalışarak yaptığın şey, sadece o tecavüzcünün avukatlığını yapmaktır.

Güya, zekice bir soru sormuş gibi, bu konuda bir anket yayınlayarak sosyal medyada tepki çeken Twitter kullanıcı var ya bir de, akıllara zarar.

Zaten bizzat bu ülkeyi yönetenlerin kadınlara bakışı neyse, tecavüze uğrayan kadınla ilgili onları seçenlerin tutumu da o olacak. Ne bekliyorduk ki. Toplumun sorduğu bu hastalıklı sorulardan geçen tek erkek şiddeti mağduru Özgecan'dı. Ama tecavüzcü kafayı da besleyen ne yazık ki o sorular...

Bir kadın, istediği saatte, istediği yere gider, istediği yerden döner. İsterse alkol alır, isterse kımız içer. Sana ne? Ona ne? Bana ne? Ama o kadının başına bir şey geldiğinde eli bıçaklı saldırganın, orada, o saatte elinde bıçağıyla ne işi olduğunu sorgulamadan, direkt kadına saldırmak toplumun vazgeçemediği bir eğilim haline geldi.

Tıpkı Doğuda çocuklar öldürülürken öleni sorguluyorsa, tecavüze uğrayan kadını da sorguluyor. Tecavüzcüyü sorgulamadan önce kadının o saatte dışarıda olmasının bir 'davet' olduğu izlenimine kapılıyor. Berkin'in ekmek almaya gitmediğini iddia edip bunu kanıtlamaya çalışanlar da aynı insanlar....

Görüldüğü üzere bu aslında sadece erkek şiddeti değil. Bu başlı başına, kocaman bir ŞİDDET! Toplumun iliklerine kadar sızmış, damarlarında akan şiddet... Çocuğa, kadına, hayvana, ötekine... Gücü yettiğine karşı şiddet uygulamaya meyilli, potansiyel bir saldırgan olarak, hepsi içimizden biri... Belki de yarından tezi yok, hepimiz tedavi olmaya başlamalıyız.

Bir dipnot olarak bahsetmek de gerek... Kadıköy Belediyesi eski başkanı Selami Öztürk'ün attığı tweet de çok konuşulur. Diyor ki olay Bağdat Caddesi'nde değil Bostancı'nın ara sokaklarında oldu. Marka değeri olan caddeyi harcamamız gerekiyormuş. Kimisi de işte bunun derdinde!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder