Spor Haberleri

Köşe Yazıları

10 Mart 2014 Pazartesi

Oylum Talu ve Müzmin Ezilmişlik Psikolojisi

Oylum Talu’nun TV8’de sunduğu bir program var. “Anlatacaklarım Var” isimli bu programın izlediğim son bölümünde Oylum Talu, internette de çokça dolaşmış olan “26 Kadın İcadı” başlığına programda yer verdi. Buraya kadar gayet normal… Kadınların bilim ve teknik konusunda da yetenekli olabileceğini kanıtlayan, aslında hiçbir ayrım olamayacağını idrak ettiren bir sıralamaydı. Ancak Oylum Talu’nun sunumunda belki de istem dışı olarak bir şaşırma tonlaması yer alıyordu. Bu şaşkınlık sözcüklere de yansıdı.

Talu bu şekilde düşünmüyor olsa da “düşünebiliyor musunuz? Bir kadın çelik yelek icat ediyor.” diyerek “olmaz, ama nasıl olmuş hayret!” tınlaması ortaya çıkarıyor. Stephanie Kwolek isimli kadın bir mucidin icat ettiği çelik yelekte daha çok şaşırmasının bulaşık makinesini icat eden Josephine Cochrane’dan bahsederken ise o kadar şaşırmamasının da doğu toplumlarına özgü başka bir sebebi var. Bulaşık kadın işidir zaten. Kadınların toplumdan soyut yaşamasını isteyen erkek modeli için bile kabul edilebilir. Sonuç itibariyle erkek işine karışmamıştır. Kendi yaşam alanı içinde bir pratik geliştirmiştir. Ama çelik yelek öyle mi? Bilgisayar, yazılım öyle mi? Hastalıklara çare öyle mi?

Bilim kadını diye bir kimliğe bile henüz alışamamış, “bilim adamı” dendiğinde de sadece erkek figürü aklına getirmiş bir toplumun içinde en çağdaş düşünceye sahip olabilecek bir kadında bile bu eziklik hissini yakalayabiliyorsunuz, ne yazık ki…

Ben elbette ki niyetinin böyle olmadığını biliyorum. Ancak Talu’nun bu ifadesi genetik bir kodlamanın sonucudur. Kadının coğrafyamızdaki tarih boyunca geride kalmışlığı, ezilmişliği günümüz kadınların boynunda hala bir ‘madalya’ olarak duruyor. Bugün “bakın erkekler, biz de varız” demek isterken bile “bakın erkekler ne garip ki biz de varmışız” demesi bu sürecin bir parçası…

Mucit olacak kişinin gerekli birikim, beceriyi içinde barındırması yeterlidir. Dolayısıyla cinsiyete göre meslek paylaşımı çizelgesi icat etmeye gerek yok.

Biz kadınlara hangi işlerin daha çok yakıştığını söyleyen sözlere çok tanıklık ettik. Öğretmenlik en ideali… İşten eve dönüş saati belli, değil mi? Öğretmenliği idealistliği üzerinden değil, eve geliş saati yönünden uygun bir kadın mesleği olarak gören bir toplum, icat çıkaran kadını da pek sevmez. En sevenin de ifadeleri bu şekilde olacaktır. “Düşünebiliyor musunuz? Hem de bir kadın bunu icat etmiş.”


En olumlu tepki buyken bu ülkede kadın mucidi desteklemek bir ütopya… Kadın dediğin kek, börek icat etsin! Ahşap boyasın, dantel örsün… Onun dışında icat çıkarmasın lütfen!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder