Spor Haberleri

Köşe Yazıları

13 Ocak 2015 Salı

Uzun Adamın Siyah Adamdan Öğrenecekleri

Yacouba Sawadogo, bilim insanlarını ve çevrecileri şaşırtan Afrikalı bir çiftçi… İhtiyar çiftçi, Burkino Faso'nun kuzeyindeki tarım arazilerinde uzun süredir devam eden çölleşmeyi durdurabilen kişi olarak biliniyor. 80’li yıllarda ortaya çıkıp yaşadığı bölgedeki çölleşmeye karşı geleneksel tarım yöntemleriyle mücadele ederek, yaşadığı bölgeye yeniden hayat verdi.

Yöntemi ise oldukça basit… Eski Afrika tarım pratiği olan "Zai" tekniğine göre, önce sertleşmiş zemine büyük bir çukur açılıyor, sonra içine bitki artıkları ve gübreden oluşan bir karışım yerleştiriyordu. İçine ise bölge şartlarına uygun, dayanıklı ağaç türlerinin tohumlarını koyuyordu. Yağmurlu mevsimlerde suyu emen ve muhafaza eden delikler, kurak dönemlerde bitki için gereken nem ve besini sağlıyordu.

İlk başlarda alay konusu olan yaşlı çiftçi, buna rağmen yılmamış. Ne demişlerdir, tahmin edin. “Modern yöntemler çözememiş, senin tedavülden kalkmış yöntemlerin mi çözecek?” Bu ayrıca doğa söz konusu olunca yüksek teknolojinin yeterli olmadığını gösteriyor. Geleneksel bir pratiğin sabır gerektirdiğini, toprağın da ancak kendisini anlayan, sabırlı bir üreticiye ihtiyacı olduğunu öğretiyor. Bu da kapitalizmin modern tarım üretimi tekniklerinin çöküşü demek… Modern üretim tekniklerinin toprağı hırpalayan bir yönü olduğunu biliyoruz. Geleneksel bir üretim biçiminin çölleşme gibi ciddi bir soruna çözüm olabileceğini gördüğümüzde modern çağın baştan aşağı kangren sebebi olduğunu söyleyebiliriz.

Siyah adamın yeşile olan bu aşkı, sorunun çözümü için sonsuz sabrı, belki de tüm insanlığın kurtuluş umudu… Böyle özverili insanlar sayesinde bu dünyada yaşamın devam edebildiğine inanıyorum. Hem de yeşili sırf kendi egoları uğruna yok eden, sağa sola inşaatlar yapmayı gelişmişlik sanan ve doğayı yok eden beton kütlelerini eser diye sunan uzun adamlara rağmen bu siyah adam bir umut…

Bizdekilere gelelim. Bir kentin oksijen kaynağı koca bir ormanı yok etmeyi göze alacak kadar, onların yerine köprüler, yollar, binalar inşa edecek kadar ‘modern’ yöneticilerimiz var. Kestikleri ağaçların yerine yeni ağaç diktiklerini söyleyerek ‘sözde’ doğaya hizmet ettiklerini iddia ediyorlar. Ekolojik denge diye bir gerçeklik var. Siz bir ormanı yok ettiğinizde oradaki arıları, kuşları, tüm diğer yaşam alanlarını yok ediyorsunuz. Başka bir yere diktiğiniz fidanlara gelip yerleşmiyorlar o canlılar. Kentsel dönüşümle yok ettiğiniz tarihi evlerin sakinlerini Halkalı’ya ya da başka bir yere yerleştirmeye benzemiyor bu.

Yıllarca tarımda kendi kendine yeten tek dünya ülkesi olmakla övünmüş bir ülke eğer bugün tahılı, patatesi, meyveyi yurtdışından alıyorsa bizim uzun adamların siyah adamdan öğreneceği çok şey var.

Doğal Kaynaklar Uzmanı Chris Reji Yacouba’nın tekniklerini geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada şöyle yorumladı. “Bölgede, binlerce hektarlık alan tamamen verimsiz halde... Ama Yacouba'nın teknikleri uygulanırsa, bu topraklar yeniden canlanabilecek”

Toprakları kurtaracak siyah adamın bu teknikleri karşısında uzun adamların yok ediş teknikleri de devam edecek gibi. Bizimkiler bu betonlaşmaya devam ederlerse çölleşmeye başlayacağız. Bu iktidar anlam verilemeyen ikna kabiliyetiyle toplumu aslında çölleşmediğimize inandıracak. O yüzden bizim kahraman çiftçilerimiz şimdiden potansiyel suçlu sayılacak. Bizde çölleşme sadece coğrafi değil yani… Algılarımızdaki kuraklık daha fazla yok edici özelliğe sahip…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder