Spor Haberleri

Köşe Yazıları

29 Aralık 2014 Pazartesi

Seçme şansım olsaydı Frederico Rodriguez Santos derdim!


Bazı gerçekleri erken öğrendiğinde örneğin, göbek adının kimlikte yer almasa da Şaban olduğunu öğrendiğinde eğer çocuksan durumu biraz zor kabulleniyorsun. Şaban ismi birkaç kuşak için alay konusu bir isimdir çünkü. Şapşallıkla özdeşleştirilmiştir. Falan…

Bu bir erkek ismi... Ve birçok komedi filminde, sevimli ama şaşkın bir karakterin ismi olarak kullanılmıştır. İnek Şaban akıllara kazınmış bir tamlama olmuştur böylelikle. Aşırı muhafazakârlara göre bu Yeşilçam’ın bilinçli bir İslam düşmanlığıdır. Şaban İslamiyet’e göre kutsal üç aylardan biri olduğu için, alışkın olduğumuz tuhaf dindar reaksiyonundan nasibini almıştır Yeşilçam.

Oysa bu isimle ilgili önyargı diğer tarafta yani kendini daha çağdaş tanımlayan ya da tanımlayabilecek kimselerde de bir şekilde karşılık bulabiliyor. Şaban kelimesini ‘aptal’ gibi bir sıfat olarak kullanmaya alışkın ciddi bir kitle var. Bu kitle isminizin “Şaban” olduğunu öğrendiğinde bununla ilgili kafasında var olan etikete kodlayıveriyor sizi. Örneğin, ufak bir deney yaparak göbek adımın resmi olmasa da “Şaban” olduğunu söylediğimde pek çok arkadaşımın kafasında bu etiketin karşılığı olarak alay etme arzusu uyanıveriyor. Durun, durun yargılamıyorum. Bu gayet normal… Geçmişten bu yana tüm öğrenme sürecini önyargılar üzerine oturtmuş, Dünya üzerindeki halkları bile önyargılarla etiketlemiş bir toplumun bir isimle ilgili alaycı tutumu bir şey değil.  Kendi yaşadığı ülkenin coğrafi durumuna göre etiketler oluşturmuş bir toplum için önyargı geliştirmek işten sayılmaz! Örneğin dağlık bölgede yaşayan insanı ayıyla özdeşleştirip uygarlıktan uzak bir canlı olarak nitelerler. Bütün kaba insanları “dağdan gelenler” kategorisine yerleştirirler. Bunu ‘çağdaş’ olanlar yaparlar bir de. Sonra Taksim’e eğlenmeye giden herkesi ‘ahlaksız’ olarak değerlendirenleri eleştirirler. Farkında değillerdir ki iki taraf da aynı tür hastalıktan, önyargıdan beslenmektedir. Örnekler çoğaltılabilir. Politik pek çok çözümleme de bu yolla yapılabilir. Ama şimdi biraz kendi göbek ismimin “Şaban” olmasından dolayı asla sıkıntı yaşamadığımı ve kimsenin bundan dolayı sıkılmamasını söylemeye çalışacağım. Bunu da naçizane sosyo-psikolojik çıkarımlarla yapacağım.

Benim göbek adım Şaban. Kimliğe yazılmamış tabi. Bu benim seçimim değil…

Dünyaya geldiğinizde seçemediğiniz tek şey de göbek adınız değil. Daha ona gelene kadar pek çok seçim dışı standartları kabullenmek zorundasınız. Söylemeliyim ki eğer seçim şansım olsaydı adımı ve soyadımı Frederico Rodrigues Santos olarak belirlerdim. Göbek adım yine Şaban olabilir. Bak bakalım… Şaban Frederico Rodrigues Santos… Allah Allah! Hiç şüpheniz olmasın ki baştaki Şaban ismi asla yukarıdaki alaycı çağrışımlara neden olmayacaktır. Bu da bizdeki ‘Batılının’ acınası halidir işte. Esnaf lokantasına gidip kıymalı makarna yemez de pahalı bir restoranda bolonez soslu spagetti yer ya kimisi, öyle işte…

Tüm mesele etikette yani… Ama farkında olan için her ikisi de aynıdır sonuçta…

Bana Frederico diye seslendiğinizde etraftaki insanların beni tanımadan bana hayranlık duyacağını izleyeceksiniz. Şaban diye seslendiğinizde ise biri su içerken bu şoka yakalanıp suyu püskürterek gülebilir. Her ikisi de garip bir etiketleme sisteminin beyinsel işleyişi ele geçirmesi sonucu oluşan hastalıktır. Çünkü o sistem Frederico’yu daha karizmatik ve kusursuz kategoriye yerleştirir, Şaban’ı ise alt basamakta alay malzemesi deposuna…

Ya… Göbek adım Şaban. Frederico da olabilirdi. Ama ben böyle olsaydı bu yazıyı yazamazdım. “Haydi, bitti” demezsem de bitmeyecek bu yazı ayrıca.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder