Kurtlar Vadisi dizisinde Necati
Şaşmaz’ın canlandırdığı Polat Alemdar ve Kenan Çoban’ın oynadığı Abdülhey
karakterlerinin çekimlerde kullandığı tüm kıyafetler ve hatta diğer
karakterlerin kıyafetleri Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınmış
mültecilere bağışlandı.
Bundan sonra mülteci kampları
bildiğiniz anlamda Kurtlar Vadisi setini andıracak.
Türkiye iç ve dış politikasını
sıklıkla konu alan ve bunu yaparken hep devletten ve hükümetten yana tavır
takınan bir propaganda aracı olarak hizmet gösteren televizyon dizisinin
Türkiye’nin Suriye politikasında da taraf olması kaçınılmazdı. Maddi olarak da
desteklemiş oldu.
Bunu söylerken oradaki insanların
mağduriyetini yok saymıyorum elbette. Ama bu Türkiye yönetiminin ve yönetim
yanlısı mecraların samimiyetini sorgulamayacağımız anlamına gelmez.
Kurtlar Vadisi ve Türkiye’nin
Suriye politikasının birbirine benzer yanları var. Her ikisi de belli klişeler
üzerinde ilerliyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine göre şekil alan Türkiye
siyaseti, Kurtlar Vadisi senaryosu haline gelebiliyor. Zaten Gezi eylemlerini
de Başbakan tezlerine göre yeni sezona eklemiş olan televizyon dizisi,
Suriye’de diktatör karşıtı, demokrasi havarisi olmuş iktidarın izinde
yürüyecektir.
Her daim silah, şiddet
sahneleriyle tam bir karmaşa dizisi olan Kurtlar Vadisi, Ortadoğu’da savaş ve
kaos isteyenlerle müttefik olmaya devam ederken, elbette ki ağababaların
hazırladığı Ortadoğu politikasında rol oynamaktan en ufak bir sıkıntı duymuyor.
Üstelik coğrafyaya şekil verenin Türkiye olduğu konusunda kamuoyunu
inandırabiliyor. Bunu yapmasına neredeyse medya organlarının tamamı inanılmaz bir
azimle yardım etmeye devam ediyor. Kurtlar Vadisi de televizyon dizileri içinde
bunu yapan ve reyting rekorlarını kırmaya devam eden tek televizyon dizisi…
Necati Şaşmaz’ın Gezi direnişi
sırasında başbakanla görüşen heyetlerden birinde yer alması ve konuya asla hâkim
olamadığını ve belki de hiç olamayacağını ifade eden açıklamalarından sonra,
Kurtlar Vadisi’nin Gezi olaylarının sırrını çözeceğini iddia ettiği yeni sezonu
ve bu son büyük bağış hareketi, dizinin toplumsal ve siyasi hayat içinde nerede
durduğunu bize gösterebilir.
Yukarıdaki paragrafta sırayla
özetlediğim üç durumun açılımı aşağıdaki gibi…
Hiçbir şeyin farkında değil…
Biliyormuş gibi yapmayı çok iyi beceriyor. Siyasi konjonktür nereyi
gerektiriyorsa oraya gidiyor. Tipik bir yandaş eğilimi değil mi?

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder