Serin bir İstanbul… Haliyle rüzgarın da etkisiyle vücut
tutuluyor tabi. Sabah bir kalktım ki… “Ay tutulmuş her yanım” diye… Sonra
aklıma geldi. Gece ay tutulması olacakmış. Bu soğuk kelime esprisi bana bir
mizah yazısına da mal olacak. Evet, öyle görünüyor.
Burçlar falan da feci etkilenecekmiş bu tutulmadan. Üstelik
günlük burç yorumlarından birinde “kas ağrılarına dikkat edin” de diyordu.
Birden aydınlandım. “Ay tutuldu, ben tutuldum. Ben aslında soğuk da olsa bu
şehre tutuldum” diye bir şiire giriyordum ki telefon çaldı. Arayan göksel
olaylarla çok ilgilenen bir arkadaşımdı.
“Duydun mu? Ay tutulması olacakmış.” dedi.
“Sana da günaydın” dedim ben de.
“Bak gördün mü? Gereksiz alınganlıklara neden olacakmış bu
tutulma.” dedi.
“Gerekli alınganlıklarda buluşalım” dedim. Gerçekten de
alınganlık gereksiz olabilir, ama bu konuşmadaki diyaloglar daha bir
gereksizdi. Net…
“Ben yanlış bir şey mi söyledim?” diye sordu.
“Bak gördün mü? Ay tutulması sen ve ben ayrımını
keskinleştirecekmiş” dedim.
“Bunu duymamıştım, aaa” dedi.
“Akşam konsere gel” dedim.
“Tamam” dedi.
Bu diyalogdan sonra gel de şiir yaz! Üzerine bir de tutulma,
aman aman… Her yanım ağrıyor. Ay tutulmuş neyleyeyim? Ben tutulmuşum, kafamı
kaldıramıyorum. Gözlemleyeyim desem olmaz, gözlemlemesem serde göklere
sevdalılık var.
Evet, ay tutulmasının keyfini çıkarın gece. Önemli kararlar
almayın. Alırsanız ay çarpıyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder