Spor Haberleri

Köşe Yazıları

22 Ekim 2013 Salı

Her ne pahasına olsun yola devam!

AKP’nin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul ’da yapılı süren 3. Köprü ve ODTÜ arazisinden geçen otoyol çalışmaları nedeniyle ağaçların kesilmesine karşı çıkanlara tepki göstererek, “Yol uğruna her şey feda edilir. Yolun geçeceği yerde cami bile olsa yıkar, başka yerde yaparız" dedi.

Her açıklamasında politik duruşlarını daha bir net ortaya koyuyorlar. Camiye kızlı erkekli sığınmak zorunda kalan eylemciler söz konusu olunca caminin kutsallığından dem vurup insanları hedef gösteren Başbakan, bu seferki sözlerle nasıl bir çelişki denizine itildiğimizi gösteriyor.

Yapılmak istenen seçim öncesi kısa vadeli ‘çözümler’ üretmek, halkın gözünü boyamak… Ve iş birilerine verilen ihalelerle yeni dönem kapitalistlerin cebini doldurmak olunca cami bile tanımıyorlar. Dolayısıyla her fırsatta insan hayatının da önünde tutup “camiye ayakkabılarıyla girdiler” diyerek vicdani olarak bulundukları yer hakkında bilgi vermiş AKP’liler, cami konusunda aslında ne kadar hassas olduklarını Başbakan’ın bu sözleriyle göstermiş oluyordu.

Ancak ne gariptir ki AKP tabanı “camiye ayakkabılarıyla girdiler” denip hedef gösterilen eylemciyi din düşmanı ilan ederken, “gerekirse cami de yıkarız” diyen AKP için aynı düşünce içinde olmuyordu. Bunun en büyük sebebi AKP’nin elindeki medya organlarının tutumuydu elbette. Örneğin Anadolu Ajansı sanki bu söz hiç söylenmemiş gibi geçti haberi. Bu sözlerin sahibi eğer muhalefet olsaydı çıkan manşetleri düşünemiyorum bile.

Başbakan aslında bu sözlerle “orman da neymiş, tarih de neymiş, doğa da neymiş, söz konusu yolsa kendi kutsalımı bile tanımam” demek istiyor. Peki, bu yol sadece hizmet mi demek? Bir hizmetin hizmet sayılması için kamu sağlığı için bu kadar önemli bir ormanlık araziyi yok etmiyor olması gerekmez mi? Bu bir… İkincisi yol, köprü, lüks siteler inşa eden bir hizmet anlayışı, artık modası geçmiş bir anlayış değil mi?

Örneğin, kültür merkezleri inşa edip, kültür politikaları hakkında tek satır ilerlemeyen AKP, kültür merkezi inşaatları yapınca kültür hazinesi sunmuş olmuyor ülkeye.

İnşaata dayalı kalkınma anlayışı, memleketin doğal su havzalarına çimento fabrikaları açtırıyorsa bunun adı kalkınma değildir. Olsa olsa birilerini kalkındırma olarak tanımlanabilir.

Başbakan’ın bu ‘hizmetleri’ protesto edenleri eşkıya olarak nitelemesi de konuşmasının satır aralarındaydı. Bu da alışık olduğumuz bir şey… Ayrıca yine “dediğim dedik, çaldığım düdük” tavrı dikkat çekiyor. “Biz yapacağız diyorsak, önünde kimse duramaz.” Bu tavır bütün protestoların da baş sebebidir zaten.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder