Cem Uzan Taraf gazetesine bir
röportaj vermiş. 28 Şubat’la ilgili ilginç itiraflarda bulunmuş. Yalnız itirafa
baktığınızda kendini de bir güzel 28 Şubat mağduru olarak gösterdiğini görebilirsiniz.
Taraf gazetesine verdiği söyleşide,
28 Şubat dönemine ilişkin çarpıcı iddialarda bulunan Cem Uzan, Star gazetesinde “Yayınları Fatih Çekirge ve
Yılmaz Özdil belirliyordu. Hurşit Tolon’un talimatları ile her gün manşet
atıldığını bilmiyordum. Bilseydim o an kovardım” ifadelerini kullandı.
Şimdi Cem Uzan’ın bilmediği bir
şey var. Yukarıdan bir talimat varsa bu gazeteciye mi verilir, gazete patronuna
mı? Cevap: Hep patrona olmuştur.
Cem Uzan’a inandınız mı? Şirket
hortumlamaktan aranan, paçayı kurtarma için parti kurup meclise kapağı atmayı
düşünmüş bir adamın, böylesi itiraflarında tamamen gerçeklere değindiğini düşünmek
saflık olur. Ancak yine de bir gerçek var. TSK’nin bir zamanlar ne kadar
müdahaleci olduğunu, basını da ne denli yönlendirdiğini, kimleri nasıl
fişlediğini çok iyi biliyoruz. Ama bu konudaki karanlık sahneyi aydınlatacak en
son insan da Cem Uzan’dır.
Mağduru oynamak, mağdur edenin en
iyi bildiği şey… Ancak Cem Uzan’ın bu açıklamalarından daha ilginç olan bir şey
var. O da Şamil Tayyar’ın ‘muhteşem’ çözümlemesi…
Diyor ki Şamil Tayyar “Cem
Uzan’ın Taraf’taki röportajı ile Hürriyet’in Gezi provokasyonu birlikte
değerlendirilirse fotoğraf netleşir.”
Alkışlarla tekrar okuyalım.
Gezi’yi geçmişteki darbelerle ilintileme çabaları kabak tadı verdi. Bu konuda
kendini paralayan Şamil Tayyar ise hala göz dolduruyor.
Mantığı rasyonellikten uzak bir
şekilde kuruyorlar elbette. “O günkü Star gazetesi kadrosuyla bugünkü Hürriyet
kadrosu benzeşiyor. O gün Star 28 Şubatçılık yaptıysa bugün Hürriyet de
Gezicilik yaptı. O zaman Gezi 28 Şubat’ın devamı… Evet…”
Buyurun size yepisyeni bir
iddianame girizgâhı…
Gezi’yi karalamak, şüphe
duyulmasını sağlamak… İşte tüm amaçları bu olan iktidar kişilerinin ve
yandaşlarının eline koz verdin mi, her şeyinden faydalanırlar işte böyle.
Sonuçta iddia sahibinin
güvenilirliğinden daha önemli bir şey var bu mantık sahibi kişiler için.
İddiaya konu olan kişiler iktidarın düşmanı mı? Evet… O zaman çağır, gelsin.
28 Şubat döneminde tüm medyanın
tek dil olmasının açıklaması generallerin manşetlere katkısını doğrulayabilir.
Ancak bugün Başbakan için 7
gazete bir olup aynı manşeti atıyorsa o rüzgâr çoktan yön değiştirmiş demektir.
Gezi’yi de 28 Şubat’ın devamı olarak görenleri de aklıselim bir şekilde oturup
düşünmesi gerekiyor.
Cem Uzan’a gelecek olursak… Rüzgârın
yönüne göre, kendini aklayıcı ve iktidarın amacına uygun açıklamaları yeni
trende çok uygun… Ve görüldüğü gibi sanki Şamil Tayyar da böyle bir açıklama
bekliyormuş gibi meseleyi ne kadar muhteşem çözümlüyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder