İngiltere’de haftalardır halkın uykusuz kalmasına neden olan
uğultunun, kasaba yakınlarındaki halice yerleşen balon balıklarının çiftleşme
döneminde çıkardıkları ses olduğu ortaya çıktı.
Her gece 22:00’dan sonra başlayan uğultunun erkek balon
balıklarının çiftleşecek dişi balıkları bulabilmek için çıkarttığı belirtildi.
Öyle şiddetli bir uğultu ki bu pek çok kasabalı kısa süreliğine de olsa
evlerini terk ediyor.
Bu yüzde yüz gerçek olay, başkalarının seks hayatından
rahatsız olan bir topluma mensup bir birey olarak beni ziyadesiyle
meraklandırdı. Ne çelişkidir ama? O memleketlerde komşusunun seks hayatından
kimse rahatsız olmaz. Ama işte buradan vuruluyor oradaki insanlar. Balon
balıkları aradaki farkı kapatıyor. Bizim apartmanda mesela çok hareketli bir seks
hayatı olan komşu için imza kampanyası düzenlenmişti. Ya komşuya da ikram
edeceksin, ya da kovulacaksın. Ben imza vermemiştim. Ama kimse yanlış
anlamasın, ikram falan olduğundan değil yani. Bize ne canım, gibilerinden
yaklaşmıştım meseleye.
Neyse… Ne diyorduk? Balon balıklarının seks hayatı… Adamlara
bak, bağıra bağıra arıyorlar hatunu. E bizim buradaki İstiklal Caddesi
abazanlarından pek bir farkı yok aslında. Hafta sonu, yol ve bira parasını
cebine koyan orada. Bir uğultu, bir uğultu… Balon balığı neyse, onun olayı o.
Ama arkadaş insan deyince bir sürü kur yöntemi var. Dahası konuşabiliyoruz
yahu.
İşin bir başka yönü de şu: Batı toplumlarında her türlü
canlının seks hayatına saygı duyuluyor. Bizim memlekette öpüşen çift görüldü mü
kolluk kuvvetlerine haber salınıyor da orada balon balıkları rahat rahat
çiftleşsin diye baş başa bırakılıyor. Tabi, burada hayvanların çıkarttığı kulak
paralayıcı uğultunun etkisi büyük… Ama olsun. Sonuçta öpüşen, sevişen görünce
ahlak polisliğine soyunmuyorlar da.
Bu İngiltere’deki balon balıkları mağdurları arasındaki
kadınlar Türkiye’ye tatile gelirlerse o balon balıklarını öpüp başlarına
koyarlar. Ama çiftleşme mevsimi dışında. Hayvancağızlara boşu boşuna ümit vermeyelim
lütfen. Piliys!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder