Spor Haberleri

Köşe Yazıları

23 Ekim 2013 Çarşamba

Televizyonlarda Anti Kahramanlar Tarih mi Oluyor?

İşler Güçler, Leyla ile Mecnun gibi dizilerle televizyonlarda anti kahraman dediğimiz karakterler türemişti. Anti kahraman dediğimiz kavram, o alışıldık ‘mükemmel’ başrollerin yerini, hata yapan, komik duruma düşen karakterlerin almasıydı. Yani alışıldık olanda yakışıklı erkekler ve güzel kadınlardan seçilen başrol oyuncuların karizması hiç çizilmiyordu. Anti kahraman dizilerinde ise karizmanın pek bir önemi yoktu. 

Bu iki dizi de bitti. Leyla ile Mecnun kadrosu “Ben de Özledim” ismiyle yeni bir projeye başladı. Leyla ile Mecnun’un fenomen oluşuna benzer bir durum oluşur mu bilinmez. Ama artık televizyon dünyası genel aile yapısına uygun karakterleri yeniden hayata geçiriyor. Aile dizileri, genel aşk öyküleri, zengin-fakir ayrımlı hikâyeler… Sonuç itibariyle genel izleyici dediğimiz tip izleyici için artık karmaşık kurgular veya dolambaçlı zeki espriler yerine genel, düz, derinliksiz öyküler ön plana çıkartılıyor.

Bu dönüşümün sebebi ne peki? Bu aslında bir önceki dönüşümün sonuçlarında gizli… Leyla ile Mecnun ve sonrasında İşler Güçler gibi yapımlarla ortaya çıkmış yeni televizyon izleyicisi profili, beklentisi yüksek, aklı ön planda tutan izleyiciydi. Oysaki pek çok yapım, insanların akıl, bilgi, fikir gibi ‘zararlı’ unsurlardan uzak tutmaktaydı. Bu istenen vatandaş profiliydi. Ancak tam tersi profil ‘zararlı’ idi.

İşte o yüzden yeniden aile dizileriyle sakinleşmeliydik. İçi boş aşk öyküleriyle, zengin ve fakir çekişmeleriyle uğraşmalıydık.


Anti kahramanlar televizyondaki ezberi bozunca, bütün ezberler sorgulanmaya başlamıştı. Ezbere dönmek işte bu yüzden gerekmişti. Ve anti kahramanlar tarihe karıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder