Daha önce de Muhteşem Yüzyıl
isimli televizyon dizisinin tarihe saygısızlık ettiği gerekçesiyle yayından
kalkmasını isteyen AKP’li Milletvekili Oktay Saral, Beyaz TV’de yayınlanan bir
televizyon programına katıldı. Konu Nihat Doğan’dan açılınca resmen içini
boşalttı Sayın Milletvekili.
Haber aynen şu şekilde…
AKP'li Milletvekili Oktay Saral,
geçmişte AKP Gençlik Kolları’nda çalıştığını söyleyen Nihat Doğan için, “Gerçek
bir AK Partili değil” dedi. Ünlü türkücüye sert sözlerle yüklenen Saral, “İyi
bir AK Partili o ilkelere ve prensiplere sahip, milletin değerleriyle örtüşen,
tarihini ve kültürüne sahip çıkan, bir öyle bir böyle olan değildir. Biz bu
milletin değerleriyle özdeşleşmiş ve o şekilde hayatını idame ettiren, milletin
değerleriyle sanatını icra eden insanlara sanatçı diyoruz” ifadelerini
kullandı.
Evet… AKP’nin sanatçıdan ne
anladığı ve aynı zamanda hangi insan tipini adamdan saydığı bu sözlerle açığa
kavuşuyor. ‘Milletin değerleri’ dendiğinde bunun çok esnek bir anlamı olduğunu
kabul etmemiz gerekir. Devletin belirlediği millet değerleri mi, yoksa o
milletin, daha doğrusu o coğrafyada yaşayan tüm halkların biriktirdiği kültür
değerleri mi? Devlete göre milletin değeri, devlet tarafından tayin edilir. Her
döneme göre değişkenlik gösterir. Kimi dönem Atatürk’tür, kimi dönem İslam… Ne
olursa olsun dayatma mantığı asla değişmez.
Bu sözlerde de Saral’ın yaptığı
tanım, aslında “biz öyle diyorsak öyledir” demektir ve geri kalanları yok
saymak anlamına gelir. Yani devletin, milletin değerleri olarak kabul ettiği
olgulara bağlı kalan ve bütün üretimlerini bu yönde gerçekleştirene sanatçı
denecektir. 12 Eylül kafasını da aratmaz bu anlayış.
AKP karşıtı olanların kaderi hep
aynı… Muhalifsen çapulcu, terörist gibi yaftalara alıştığımızdan bir AKP’linin
eski AKP’li şimdinin AKP muhalifi Nihat Doğan’a “adam değilsin” demesi bir şey
değil yani. Tımarhanelik de diyebilir. Dönek de…
Kaldı ki muhalif olmak bir yaşam
biçimi, bir duruştur. Onurlu bir haldir. İktidarda kim olursa olsun, her an
hesap sormayı beklemektir. Tetikte olmaktır. Dolayısıyla asıl eleştirilmesi
gereken önce protestolarda yer alıp sonra iktidarın dizinin dibinde el öpüp diz
çökendir.
İdeal vatandaş diz çökmez, el
öpmez, itaat etmez. İdeal sanatçı da biçilen bir görevi yerine getiren bir
iktidar hizmetlisi değildir.
Nihat Doğan değil mesele… Önemli
olan bu algının bir kez daha dillendirilmiş olmasıdır.
Kimin sanatçı, kimin doktor,
kimin mühendis, kimin “falanca” olacağına iktidar kendi belirlediği kriterlere
göre karar veriyor.
Nihat Doğan’ın ne gibi
düşüncelerle AKP muhalifine dönüştüğü, samimi midir, değil midir ayrıca
konuşulur. Bunu tartışmak da çok mu gereklidir, bilmiyorum. Ancak mesele
muhalif olma konusuna iktidar kanadının bakışıdır. Milletvekilinin bu sözleri
muhalif olmayı milletin değerlerine aykırı ilan etmek gibi geliyor bana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder