Spor Haberleri

Köşe Yazıları

21 Ekim 2013 Pazartesi

Nihat Doğan ve Adam Olmak

Daha önce de Muhteşem Yüzyıl isimli televizyon dizisinin tarihe saygısızlık ettiği gerekçesiyle yayından kalkmasını isteyen AKP’li Milletvekili Oktay Saral, Beyaz TV’de yayınlanan bir televizyon programına katıldı. Konu Nihat Doğan’dan açılınca resmen içini boşalttı Sayın Milletvekili.

Haber aynen şu şekilde…  

AKP'li Milletvekili Oktay Saral, geçmişte AKP Gençlik Kolları’nda çalıştığını söyleyen Nihat Doğan için, “Gerçek bir AK Partili değil” dedi. Ünlü türkücüye sert sözlerle yüklenen Saral, “İyi bir AK Partili o ilkelere ve prensiplere sahip, milletin değerleriyle örtüşen, tarihini ve kültürüne sahip çıkan, bir öyle bir böyle olan değildir. Biz bu milletin değerleriyle özdeşleşmiş ve o şekilde hayatını idame ettiren, milletin değerleriyle sanatını icra eden insanlara sanatçı diyoruz” ifadelerini kullandı.

Evet… AKP’nin sanatçıdan ne anladığı ve aynı zamanda hangi insan tipini adamdan saydığı bu sözlerle açığa kavuşuyor. ‘Milletin değerleri’ dendiğinde bunun çok esnek bir anlamı olduğunu kabul etmemiz gerekir. Devletin belirlediği millet değerleri mi, yoksa o milletin, daha doğrusu o coğrafyada yaşayan tüm halkların biriktirdiği kültür değerleri mi? Devlete göre milletin değeri, devlet tarafından tayin edilir. Her döneme göre değişkenlik gösterir. Kimi dönem Atatürk’tür, kimi dönem İslam… Ne olursa olsun dayatma mantığı asla değişmez.

Bu sözlerde de Saral’ın yaptığı tanım, aslında “biz öyle diyorsak öyledir” demektir ve geri kalanları yok saymak anlamına gelir. Yani devletin, milletin değerleri olarak kabul ettiği olgulara bağlı kalan ve bütün üretimlerini bu yönde gerçekleştirene sanatçı denecektir. 12 Eylül kafasını da aratmaz bu anlayış.

AKP karşıtı olanların kaderi hep aynı… Muhalifsen çapulcu, terörist gibi yaftalara alıştığımızdan bir AKP’linin eski AKP’li şimdinin AKP muhalifi Nihat Doğan’a “adam değilsin” demesi bir şey değil yani. Tımarhanelik de diyebilir. Dönek de…

Kaldı ki muhalif olmak bir yaşam biçimi, bir duruştur. Onurlu bir haldir. İktidarda kim olursa olsun, her an hesap sormayı beklemektir. Tetikte olmaktır. Dolayısıyla asıl eleştirilmesi gereken önce protestolarda yer alıp sonra iktidarın dizinin dibinde el öpüp diz çökendir.

İdeal vatandaş diz çökmez, el öpmez, itaat etmez. İdeal sanatçı da biçilen bir görevi yerine getiren bir iktidar hizmetlisi değildir.

Nihat Doğan değil mesele… Önemli olan bu algının bir kez daha dillendirilmiş olmasıdır.

Kimin sanatçı, kimin doktor, kimin mühendis, kimin “falanca” olacağına iktidar kendi belirlediği kriterlere göre karar veriyor.

Nihat Doğan’ın ne gibi düşüncelerle AKP muhalifine dönüştüğü, samimi midir, değil midir ayrıca konuşulur. Bunu tartışmak da çok mu gereklidir, bilmiyorum. Ancak mesele muhalif olma konusuna iktidar kanadının bakışıdır. Milletvekilinin bu sözleri muhalif olmayı milletin değerlerine aykırı ilan etmek gibi geliyor bana.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder