Mısır’da İslam ve eski
Cumhurbaşkanı Mursi’ye hakaret ettiği iddiasıyla yargılandıktan sonra serbest
bırakılan komedyen Basim Yusuf, dört ay sonra yeniden ekranlara döndü.
Basim Yusuf ilk programında
Mursi’yi deviren General El-Sisi’yi eleştirdi. Programdaki bir skeçte, bir
pastacı Mısır’daki hemen hemen her dükkânda popüler olan Sisi’nin resimlerinin
olduğu paketlerde çikolatalar getiriyor. Pastacı “ne Sisi’yi sevmiyor musun?”
diyor. Yusuf ise korkuyla “çikolataların hepsini ver. Kim sevmez ki Sisi’yi. Fakat
sevgi her şeyi unutmamıza yol açacak.” Diye karşılık veriyor.
Basim Yusuf bu programla birlikte
farklı tepkiler aldı. Kimi ‘vatan haini’ olduğunu söyledi. Kimine göre ise bu
demokratik görüntü için güzel bir şanstı. Mısırlı Amr Helal, “Basim Mısır’daki
ifade özgürlüğü noktasında bir çeşit turnusol kâğıdı işlevi görmeye başladı.
Birçok insan onun Sisi’ye meydan okuyamayacağını söyledi. Fakat o bunu yaptı.”
Muhalif olmanın kaderi dünyanın
her yerinde baskıcı yönetimlerle yaşamak zorunda olanlarla aynıdır. İktidara
muhalifsen, darbecisin ya hani. Türkiye’deki durum da bu işte… Mısır’daki Basim
Yusuf örneğinde de gördüğümüz üzere baskıcı Mursi’yi eleştirdiği için hem
İslam, hem de devlet düşmanı ilan edilmiş biri, Mursi’yi deviren generali
eleştirince de vatan haini olara görülebiliyor. Bu da bizim coğrafyamızdaki
kötü olan seçenekler arasından birini seçmek zorunda bırakılma sorunuyla
ilgili. “İktidar baskıcı, darbe de kötüdür.” Bunu söyleyemeyen toplum söyleyen
görünce şaşırıyor.
Türkiye’de AKP iktidarına muhalif
olduğunuzda nasıl Ergenekoncu ilan ediliyorsak, ulusalcıları ve darbe
sevdalıların eleştirdiğimizde nasıl dönek gibi gösteriliyorsak, Basim Yusuf da
benzer bir durum içinde.
Oysaki demokratik kültür, bir
tarafta yer almak iktidara gelme mücadelesini kazanıp muhalefetten vazgeçmeyi
içermez. Demokrasi iktidardaki gücü her ne pahasına olursa olsun kontrol
altında tutmak, baskıcı yollara yönelmesine engel olmaktır. Sürekli muhalif
olmayı, tetikte olmayı gerektirir demokrasi. Gönül verdiğiniz siyasi partiye
bile muhalif olabilmektir.
Bizim iktidar yanlılarının bir
türlü anlayamadığı şey de bu. İki satır iktidar eleştirisi yaptığınızda “sizin
fikriniz iktidarda değil diye kıskanıyorsunuz” gibi akıldışı sözlerle
karşılaşıyorsunuz. Kötü seçenekler arasında seçim yapmaya zorlanırsanız. Ancak
tıpkı Basim Yusuf’un yaptığı daha doğru bir seçenek var. Baskıcı Mursi’yi
deviren de bir askeri darbeyse o da kötüdür. Mursi kimse Sisi de odur.
Dolayısıyla hepimizin yapması
gereken her türlü baskıcı yönetime karşı durabilmektir. Sivil vesayeti askeri
vesayete seçmek gibi zorunluluğumuz yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder