Âşık olmak güzeldir. Sadece onu
düşünmek… Her imkânsızlığa rağmen onu düşünmek… Öyle bir zamanda gelir ki aşk,
hiç hesapta yoktur. Zaten aşk dediğin de ne hesap vardır, ne de kitap… Hiçbir
ahlaka bağlı değildir. Her aşk kendi şartına göre ahlak kuralı belirler. O da
vazgeçmemektir.
Ne olursa olsun vazgeçmemek…
Gerekirse özel bir dünya kurmak o aşk yaşanabilsin diye… Günün birinde mutlak
kavuşma gerçekleşmeyecek olsa bile, gerçekleşsin diye çabalamaya devam
etmektir. Güzeldir aşk. Zordur. Kolaysa zaten aşk değildir.
Öyle bir zamanda gelir ki… Öyle
bir zamanda göz göze gelirsin ki… Yol yorgunu bedenini birden büyük bir
enerjiyle doldurur. Nefes almaya mecalin yoktur, ama bir bakışla nefes olur
sana. Öyle bir gülümser ki aydınlanır gece. Yıldızlar silinir. Sadece onun
gülümseyişi vardır.
Zaman durur. O sırada
dudaklarınız bir araya gelse kimse sizi görmez, sanırsın.
Ve gün gelir tekrar kesişir
yollar. Hiç cesaret edemezsin bir merhabaya. Ama o öyle cesaretli olur ki bir
an karşına çıkıp seninle konuşur. İşte o zaman başka bir boyuta geçersin.
Etrafta kuşlar dallara konar. Toprakta karıncalar kuytuluklarda birikir. Tüm tabiat
birden bekleyişe geçer. Sesler buluşur önce. Konuşması adeta dudakların
dansıdır. Bu dansa ritim olur yutkunuşun.
Sonra aşka gelir söz. Laf sanki
lafı açsın da konu oraya gelsin diye sözcükler önceden planlar yapmıştır. Ve
birden kimine göre imkânsız olan bir aşk, tabiatın huzurunda imkân bulur. Artık
asla kopmayacak bir bağ kurulmuştur.
Aşk gerçektir. Hayallerin
oluşturduğu bir gerçek… Dünya’nın bir yerinde yukarıdaki gibi kaç tane aşk
yaşanıyorsa, işte o aşklar sayesinde parlıyor yıldızlar, ay ve güneş… Kuşlar o
yüzden ötüyor. Tabiatı işte o güzelleştiriyor.
İşte o yüzden gerçek aşkı arayın.
Aramayı bitirirseniz asla öğrenemeyeceksiniz hayatınızın aşkını. Hayatınızın
aşkını tanımadan ölmeyin. Çünkü bir ölüm ancak böylesi bir yoksunlukla
kayıptır. Yoksa her ne olursa olsun, ölüm de olsa sonunda o yolculuk kendini
bulmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder