Laf aramızda, sanırım Mayalar, takvimi her seferinde
ekstradan iş olmasın diye "bir kerede bu kadar yılı aradan
çıkartalım," diye uğraşırken hızlarını alamamışlar. Tablet bitmiş, yontma
aletleri körelmiş. 21 Aralık 2012'de kalmış adamcağızlar.
Şimdi nereden çıktı diyeceksin o kadar zaman geçmiş, bu
konuya dönüş nedendir, diye soracaksın. Geleceğim oraya. Sen gel hikayeyi
dinlemeye devam et…
Yeni alet edevat için sipariş verilmiş. Ama tabi zor o
işler. Kolay olmuyor o zamanlarda demirbaş temini. Yenisini yapmışlar da
eskisini kullandıkları için pek önemsememişler. Maya Özelleştirme Dairesi,
(MÖD) Takvim İmalat Atölyesini (TİA) özelleştirince, atölyeyi satın alan firma
süreyi azıcık uzatmış yani. Durum bu. Eğer Mayalar'a güveneceksek, "son
çıkan ilk çıkanı döver" demeliyiz bence.
İşin aslı, Dünya'nın daha milyonlarca yıl var olabileceğine
inanmakla bugün kıyamet kopacağına inanmak arasında, akıl yönünden çok da fark
yok. Yüzyıl dersen anlarım da milyonlarca yıl ne yahu, a uzmanlar! Esiri
olmuşsunuz Mayalar'ın!
Bugarach'a dönelim. Köyde toplu intiharlar
gözlemlenebilirmiş! İntihar edeceksen ne işin var ki orada? Git evinde temiz
temiz öl. Kafana meteorlar, gezegen parçaları düşecekti zaten. Ne yani
"sen beni kovamazsın, ben istifa ediyorum" mu demek istiyorsun? Dünya'nın
sonu gelmiş, kıyamet koptu kopacak, hala bir gurur peşindesin, cık cık!
Şimdi bana dönelim. 21 Aralık'ta kıyamet koparsa, dünya
gözüyle son bir meteor yağmuru izlemek nasip olacak. Hem de gündüz vakti.
Geçenlerde yazdığım 21 Aralık konusundaki yazıma yorum yaparak, Şirince
şarabını internetten de sipariş verebileceğimi, oraya gidenlerin dönerken
getirmesini beklememe gerek olmadığını bana hatırlatan ve çok önemli bir bilgi
veren arkadaşın tavsiyesine uyup, internetten sipariş verdiğim şarabımı içerek
izlerim hem de. Kıyamet kopmazsa da şarap yanıma kar kalır. Bize de konu oldu işte,
fena mı? Ha, bu arada Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da kıyamet bizden
önce kopacaktı. Yeni yıla da zaten bizden önce giriyorlardı. Bir sevinmeler,
bir gerinmeler. Havai fişek atmalar, falan. Şimdi de öğrendik ki tecil
ettirmişler. "Anca beraber, kanca beraber, ehe ehe" falan
diyorlarmış. Çakallar!
Marduk da görünmedi daha. Kardan, kıyametten göremiyoruz ya
da. Görünseydi bizimkiler "Marduk bizi teğet geçecek." derdi, içimize
su serperdi! Kaldı ki Dünya'nın sonu için Marduk'un gezegenimize çarpmasına
gerek yok. İnsanlar birbirine çarpa çarpa birbirlerini yok eder bu hızla
giderse zaten. Şüpheniz olmasın!
Son olarak yine şu meşhur 'seçilmiş' bölgelerden bahsedelim. Şirince ve Bugarach... Ve artık
bitireyim şu yazıyı. Şirince ve Bugarach'ta kıyamet kopmayacaktı ha? Kıyamet
bile "bedelli" canına yandığım Dünyasında.
Bak, bağladım böylece meseleyi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder