ATV ekranlarında bu sezon
başlayan “Ben Onu Çok Sevdim” isimli televizyon dizisi, bir Adnan Menderes
güzellemesi… Adnan Menderes’i Mehmet Aslantuğ oynuyor. Dizi yayınlandığı şu
dönem itibariyle çok da önemli… Çünkü Gezi Direnişi sırasında iktidarın Adnan Menderes,
Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan’ın benzerliğine vurgu yaptığını çokça
gördük. “Astınız, zehirlediniz, yedirmeyiz” üçlemesini hatırlarsınız…
Elbette ki cunta tarafından idam
edilen sivil bir başbakana bu ülkenin manevi borcu büyük… Ama burada yapılan da
sadece bu değil… Usta’nın Hikâyesi ile yapılmaya çalışılanın, Adnan Menderes
ayağı gibi duruyor.
Dizinin fragmanında Menderes’in
vatanperverliğine vurgu yapılırken, siyasi rakibi İsmet İnönü de kötü, asık
yüzlü olarak önümüze sürülüyor. Üstelik İsmet İnönü’yü son dönemin kötü üvey
baba karakteri üzerine yapışmış Şemsi İnkaya oynuyor. Bunun da siyasi bir amacı
var tabii. Elbette İsmet İnönü de eleştirilmeli… Ancak bu Adnan Menderes’i
sütten çıkma ak kaşık yapmaz.
Dizi Adnan Menderes döneminin
kara lekelerinden olan 5-6 Eylül olaylarına değinmeyecek gibi görünüyor. Ya da
değinse de bugünkü anlayışın geçmişteki versiyonu olarak dış güçlerin oyunu,
iktidarı yıpratma planı olarak değinilecek. Günümüze çağrışım için bu
uygulanacaktır.
Aslında dizi daha çok Adnan
Menderes’i bir baba, onurlu bir insan, hatta kahraman olarak gösterecek. Büyük
ihtimalle tarihi olaylarla kafayı çok ‘bulandırmayacak.’ Usta’nın Hikâyesi’nde
olduğu gibi iktidardaki adamın hatalarını görmezden gelmemizi gizlice talep
eden bir dram yaratılacak.
Adnan Menderes için hazırlanan bu
güzelleme, tek parti dönemini henüz atlatamadığımızın göstergesi… Tek adam
sevgimizin sonu yok. Demokrasi kahramanı ve kurbanı olarak lanse edilen
Menderes’le ilgili şöyle objektif bir çalışmaya henüz rastlamadık.
Menderes’in dizginleri
Amerika’nın eline vermesi, gelen para yardımlarıyla sözde ekonomik büyüme
yaratması, ancak sonra yine paraya ihtiyaç duyması sonrasında Amerika ile
ilişkilerin bozulması süreci anlaşılmadığında, 27 Mayıs’ın da aslında bir Amerikan
destekli darbe olduğunu anlayamayız. Çünkü Amerika’daki para yetmeyince
Sovyetler Birliği’ne yönelen Menderes’in bu yakınlaşması Amerika için iyi bir
şey değildi. Olan biten Amerika’nın tipik ‘işten çıkarma’ yöntemiydi. İdamla
sonuçlanıp sonuçlanmayacağını hesaplamamış olsa da bunu umursaması da
beklenemezdi.
Menderes’in askeri darbe sonucu
idam edilmiş olması, onun siyasi iktidarı boyunca yaptıklarını haklı çıkarmaz.
Siyasi hatalarının idamı haklı çıkaramayacağı gibi…
Dizinin amacına dönelim. AKP’nin
son dönemdeki muhalif hareketleri karalama yöntemi olarak kullanıp, bu
‘karanlık planın’ ne kadar uzun bir geçmişe dayandığını kanıtlama çabasına
destek vermeye çalışıyor dizi. Çok geçmeden Recep Tayyip Erdoğan’ın bu diziye
atıfta bulunup gözyaşı dökeceği bir televizyon programı hazırlanabilir.
Bekleyin.
Sonuç itibariyle bugünkü siyasi
iktidarı aklamak için, Başbakan’ın geleneğini sürdürdüğü Menderes dönemini de
aklamaya devam etmek gerekiyor.
Cuntanın katlettiği bir başbakan
olarak duygusal bir çerçevede yer alması gayet normal Menderes’in. Kendisiyle
strateji gereği bir bağ kuran Recep Tayyip Erdoğan’ın kefenini giydiğini
söylemesi, “astınız, zehirlediniz, yedirmeyiz” sloganı bu duygusallığı kullanma
çabası… Bu dizi de gerekli duygusal ortamı hazırlayacağa benziyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder