Gün itibariyle bebeğimizin
dünyaya gelmesine yaklaşık 40 gün kaldı. Zaman o kadar hızlı akıp geçti ki…
Odasını hazırlamanın heyecanı ve işlerin yetişip yetişmeyeceğinin kaygısıyla
birlikte zaman geçmeye devam ediyor.
Anne olmak çok değişik bir duygu
olmalı. İçinde kıpırdayan, yaşayan bir organizmanın varlığını hissetmek çok
eşsiz bir duygudur. Peki, baba olmak?
O da öyle… Elbette ki bebeğimizin
varlığını eşimin hissettiği kadar yakın hissedemiyorum. İşte o zaman diyorum ki
“kadın ve erkek eşit değil… Kadın daha üstün bir varlık…” Çünkü bir canlıyı
kendi bedeninde hayata hazırlayan, onun için kendi yaşamından fedakârlıklar
yapan bir canlı kadın… Tartışma bile kabul etmez.
Baba adaylarına birkaç tavsiyem
var işte bu yüzden. Bir babanın annenin hislerine yaklaşabilmesi için bazı
eylemler içinde olması gerekiyor. Bunu bir görev değil, yapmadığınızda eksik
hissedeceğiniz yaşamsal aktiviteler olarak düşünün.
Ben ne mi yapıyorum? Onun
varlığından haberdar olduğum günden beri, onunla konuşmaya başladım. Evet… Daha
ilk zamanlarda dış dünyaya tepki veremeyecek kadar küçük… Ama olsun… Önemli
olan onun babası olduğumu hissetmesini en erken zamanda başlatmaktı. Şimdiyse
daha sık dokunuyorum ona. Daha sık konuşuyorum. Hatta zaman zaman çok belirgin
hareketlerle tepki veriyor sesime. Hareketli olması onun keyfinin yerinde
olduğuna işarettir. İşte bana böyle tepkiler veriyorsa benim de keyfimi yerine
geliyor.
Bu yapılacaklar arasında duygusal
öneme sahip olan kısım… Annenin hissettiği kadar ta içinizde hissetmeseniz de
bunu kısmen sağlayabilirsiniz bu şekilde.
Doğumun yaklaşmaya başladığı bu
son dönemde artık her şeyin hazır olması için işleri hızlandırmanız ve doğuma
tam bir ay kala bitirmiş olmanız gerekiyor. Bunu elbette artık sadece siz
yapabilirsiniz. Çünkü eşiniz muhtemelen daha fazla yoruluyor, ayakları şişiyor
ve nefes darlığı çekiyordur.
Siz işleri bitirmek için
uğraşırken onu da sık sık neleri hallettiğiniz söyleyerek bilgilendirin. Bu
doğuma yaklaşan eşinizi motive edecektir. Yapmanız gerekenler için çaba sarf
ettiğinizi görmesi onu mutlu edecektir. Bu arada çok güncel bir iş listenizin
olması ve bol tik atılmış olması gerekiyor. Ve doğum çantası için gerekenleri de eşinizle konuşup bunun için de bir listeyi artık hazırlamanız lazım…
Öyle bir zaman ki bir an önce
sanki yarın giydirecekmişsiniz ki bebeğin tüm kıyafetlerinin yıkanmış,
ütülenmiş ve dolabına kaldırılmış olmalı…
Doğuma yetişmek için hastaneye
doğru yola çıkacağınız o büyük günün organizasyonu kusursuz bir şekilde
bitmeli. Hastaneye giden kestirme yolların bir haritası da elinizde olmalı.
Eşiniz fiziksel bazı
değişiklikler yaşıyor. Ancak siz onun bu değişikliklere odaklanmasına engel
olacak yegâne kişisiniz. Çünkü kadın yaradılışı gereği güzel görünmek ister. Bu
süreçteki fiziksel değişikliklerden memnun olmayacaktır. Sizse işte bu aşamada
onun ne kadar güzel olduğunu söylemelisiniz. Ne de olsa hep beğendiğiniz kadın,
artık daha da hayran olunası bir süreç yaşıyor. Bana soracak olursanız ben
eşime her bakışımda daha da güzelleştiğini görüyorum. Tüm baba adaylarının da
eşiyle ilgili aynı şeyi düşündüğüne eminim.
Bu süreçte onun beslenmesine
dikkat ediyor musunuz? Mutfak alışverişini onun alması gereken besin
değerlerini gözeterek yapmayı kesinlikle ihmal etmeyin.
Anne adayının doğum sonrasında
bebeğin bakımında yalnız olmayacağını ve sizin çok iyi bir asistan olacağını
bilmesi gerekiyor. Çünkü bu doğum süreci tam bir motivasyon işi… Siz şimdiden
bu kadar ilgili olursanız bebeğinizi kucağınıza aldığınızda baba olduğunuzu
daha çabuk idrak edeceksiniz.
Ayrıca biraz da mutfak konusunda
deneyim kazanmalısınız. Yemek yapabiliyorsanız, ev işlerinde hamaratsanız baba
olmak için çok zorlanmayacaksınız demektir. Öyle bir süreç içindesiniz ki artık
“bu erkek işi mi?” diye bir sorgulama yapmak pek makul olmayacak. Çünkü artık
siz sadece erkek değilsiniz. Hayati ve eşsiz bir projenin çok önemli bir
ortağısınız da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder