Spor Haberleri

Köşe Yazıları

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Naif ve Zarif: Kelime Oyunu

Televizyonlarda çok sayıda yarışma programı var. Bunların çok büyük kısmı, yeteneğe dayalı… Aslında burada algılanan yetenek kavramını da kısaca masaya yatırmak gerek… Ticari olarak bakılan, gösteri dünyasında iyi para getirecek işler, bizdeki yetenek algısının temelini oluşturuyor. Zekâ denilen kavramda yaptığımız hata ise ukalalıkla eşdeğer tutulup, ukala ukala konuşan insanları ‘zeki’ olarak adlandırmak... Dolayısıyla zekâ ve yetenek doğru algılanmadığından, gerçekten zeki ve yetenekli insanlar da çok şanslı olmadıkları müddetçe ortaya çıkamıyor.

Bilgi yarışmalarının çoğunda ise sistem tarafından itelenen bir konsept görülüyor. Bencillik, gerekirse ekip üyelerini satma gibi durumlar söz konusu… Kişisel hırslar ön plana çıkarılıp bu eğilim normalmiş gibi sunuluyor. Hatta hayatın gerçeği gibi lanse ediliyor.

Yarışmacılar da özellikle ilginç karakterlerden seçiliyor ya da ajanslardan temin ediliyor. Bir televizyon programının izlenirliliğini arttırmak için illa ki bu tip küçük oyunlara ihtiyacı var. Ama bunların hiçbirine ihtiyaç duymadan izlenebilen, hatta tutkuyla takip edilen programlar da yok değil. İşte geldik yazımın konusuna. Buyurun aşağıya…

İşte bu program “Kelime Oyunu” isimli yarışma… Bloomberg TV’de her gün saat 20.00’da yayınlanan program asla bıktırmıyor kendinden.  Kelime bilgisiyle yarışan yarışmacılar, bir hırs değil, gerçek bir yarışma rekabeti sunuyor. Çünkü öyle yapay konsept kaygısı yok.

Programın sunucusu İhsan Varol ise televizyonda görmeyi özlediğimiz bir karaktere sahip… Bir yarışma programını, istenen ve yüklenen role bürünüp sunan diğer meslektaşlarına baktığınızda, tamamen kendisi olduğunu anlayabiliyorsunuz İhsan Varol’un. Bir kafede oturup sohbet eder gibi sunuveriyor programı. Yarışmacıların yüzünde onunla konuşurken oluşan hayranlığı da sonuna kadar hak ediyor.

Televizyon izlemeyi boşa vakit geçirmek olarak gören pek çok insan için “Kelime Oyunu” bir tutku haline gelmiş durumda. Bulmaca çözmeyi seven bir toplumun bu damarını yakalamayı başarmış olması dışında, bir bilgi yarışmasının tam da yapması gerekeni yapıp bilgilendirmek, öğretmek amacının dışına asla çıkmadan izleyiciyi eğlendirebiliyor.  

Dediğim gibi sunucunun payı büyük… Sanki yarışma bitiminde birlikte çorba içmeye gideceklermiş gibi görünüyorlar hatta. Bu samimiyeti bize işte böyle geçiriyor bu program. Bu takdir edilmesi gereken en önemli başarılarından biri…

TDK tarafından ödüller almış program, bizler için de büyük bir ödül… Yıllarca televizyonda tamamen reyting kaygılı programlar izlemek zorunda kalmış bir neslin üyesi olarak, böyle bir programı sığınacak bir liman olarak görüyorum kendi adıma. “Halk bunu istiyor” dayatmasına da çok iyi bir cevap veriyor. Halkın ne istediğini değil, neyle oyalanması isteniyorsa onu sunan sisteme inat, “Kelime Oyunu” sessiz bir televizyon fenomeni işte o yüzden.

Naif ve zarif olmayı şiar edinmiş program Kelime Oyunu, televizyon dünyasında bir şeylerin değişmesini zorlayacak, gerçek bir yarışma programı nasıl olur gösterecek gibi görünüyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder