33 yıllık hayatımın kendimi
bildiğim yıllarından beri, dengesiz ve çift karakterli olduğum söylenir. İlk
tanıştığımda bile insanlar, konuşmanın ilerleyen cümlelerinde “ikizler misin?”
diye sorar. “Evet” cevabını alınca da doğru tahmin etmiş olmanın gururuyla
sevinirler.
Nedir bu ikizler, arkadaş? Ne
etmiş size bu ikizler?
Gelelim şu “çift karakterlilik”
mevzusuna. Samimi bir arkadaşıyla konuşurken, birden hoşlandığı kız tarafından
telefonla aranan genç, biraz önce bol küfürlü konuşmasından hızlıca, “Don Juan”laşma
sürecine girer ya, o tek karakterli, ben çift karakterliyim, he mi?
Neymiş, bir mutlu, bir mutsuzmuşum.
Of, çok değişkenmişim. Arkadaş… Mutlu, mesut eğlenirken, birden hüzünlenmemin
çok derin sebepleri olabilir. Mesela birden acıyı, yoksulluğu, açlığı,
savaşları düşünmeye başlayıp hüzünlenmiş olamaz mıyım? “Sen de çok dengesizsin
yahu” diyerek bana sitem eden arkadaşa, “sen de çok duyarsızsın” diyorum ben?
Demiyorum tabii.
Her şeyden şikâyet edip, yine de şikâyet
ettiği sistem yıkılmasın diye canını vermeye hazır olanlar dengesiz değil mi
yani? Evet…
Televizyonda ifşa edilen acılı ve
‘gerçek’ yaşam öykülerine ağlayıp, beş dakika sonra oyun havalarıyla gerdan
kıran sevgili izleyici ne ola ki? Dengeli mi?
Önüne gelen kadınla birlikte
olup, sonra kendine ‘kız oğlan, kız’ bir eş arayan adam ne kadar da dengeli
değil mi?! Ya bitiriyorsanız aradığınız kriterdeki kadınları?
Sokakta gezip tozup, kadınlara
laf atan, sonra karısını, kızını ve kız kardeşini sokaktaki ‘itten kopuktan’
koruma kalkanlığını üstlenen memleketimin kahraman erkeği… Çok dengelisin!
Arabasına benzin doldurup küçük
bir servet ödeyen adam, yine de her fırsatta iktidarı kollar ya hani… Çok
dengeli ve tek karakterliymiş. Bravo…
Neyse, tamam hadi, ben dengesizim!
İkizler burcundan tüm
arkadaşların yaşadığına inandığım bu dengesizlik ve çift karakterlilik
etiketlemesine karşı bir tepki vermekten çok, dengesizlikle ilgili ne
düşünüldüğünü anlamaya çalışıyorum. Bu kadar türlü dengesizlik varken, sahte
hayatlar varken, bir mutlu, bir mutsuz olmuşuz çok mu yani? Hem azıcık siz de
oluverin öyle. Fena mı? Hayata farklı yönlerden bakın ki, dengesizliğin aslında
insani bir şey olduğunu görün. Ha tamam… Bendeki durum gün içinde çok sık değişiklik
yaratıyor. Tamam, kabul…
Sözün kısası, değişken, ara ara
duygusal değişiklik yaşayıp, hayata hafif de olsa isyan edebilen insanların
varlığı, belki de insanlığın duyarsızlığına karşı bir denge sağlamak içindir.
Ya, bu ikizler size ne etmiş?
Nerede ‘dengesiz’ görseniz, “ikizler işte, ne olacak” diyorsunuz!
Twitter'da da görüşürüz :)
Twitter'da da görüşürüz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder