Spor Haberleri

Köşe Yazıları

23 Temmuz 2013 Salı

En az üç akor basın!

Ülke olarak çok şanslıyız(!) Şöyle bir başbakan düşünün. Hem sanat eleştirmeni, hem diyetisyen, hem kadın doğum uzmanı, hem bevliyeci, hem savcı, hem hakim, hem eski bir futbolcu…
Sanat eleştirmenliğini ‘ucube’ heykeller sayesinde kazanmış, her olay bir iş kolu daha açmış hayatında. Kadının ne şekilde ve kaç tane doğuracağına karar verirken yakalamış kendini. Önünü alamıyoruz artık. “Beyaz ekmeği sofralarınızdan kaldırın” diye tüm halka talimat veren başbakan sayesinde obezitenin de farkına vardık, hamdolsun! Şimdi el altından, apartmanların bodrum katında, gece on ikiden sonra dağıtılıyor ekmek. Nasıl aksiyonlu, nasıl heyecanlı…  O arada adrenalin salgılayıp kilo da veriyor insan.
Şimdi sıkı durun. Başbakanımızın bir yönünü daha öğrenmek üzeresiniz. Bu sayede “üç çocuk” isteğinin çıkış noktasını da öğreneceksiniz.
Başbakan eski bir müzisyen… Gitarist… “Üçbeş” isminde bir müzik grubunun kurucusu… Ve çok acayip müzikal tavsiyeleri vakti zamanında müzik piyasasında çokça konuşulmuş gıyabında. Üstat, “en az üç akor basın” diyerek müzik çıtasını yükseltmeyi hedeflemiş. Bir müzik dergisine verdiği röportajda ise bunu bir adım öteye götürmüş ve “bize üç akor yetmez, dört-beş lazım” diyerek ileriye dönük müzikal hedeflerini anlatma fırsatı bulmuş.
Üstat dördüncü akorla ilgili çalışmalar sırasında grup üyeleriyle kavga edince, müzik piyasasından çekilmiş. Futbolda da 3 golü ardı ardına kaydedip dördüncüyü bulamayınca siyasete atılmaya karar vermiş.
İşte sevgili okuyucu… Bizim başbakanımız işte böyle bir geçmişe sahip. Müzikte ve futbolda öğrendiği her şeyi siyasete adapte etmeye çalışması işte bu yarım kalmışlıktan. Biz ona “üç çocuk değil, beş çocuk olsun” dediği için kızarken bu geçmişi göz ardı etmeyelim. Ve biraz anlamaya çalışalım.
Ve halimize şükredelim. Ya daha çok akor bilseydi? On iki çocuk, diye tuttursaydı bugün? Her şeyde bir hayır vardır.
Gördüğünüz gibi her konuda bir fikri olan bir adam başbakan. E konuşacak tabii. Var mı öyle devlet adamı? Her şeye muktedir olmayan iktidar olabilir mi? Olamaz.
Başbakan bu arada bir psikolojik sıkıntı içine girdiyse bunun sebebi müzikten ayrı kalmasıdır. Eski ekibi bir toplasa, sahneye çıksa rahatlayacak. “Engelli vatandaşlarımız toplu taşımaya ücretsiz binecek” diye konuşmayacak böylece. Neden diyor öyle? Çünkü kendini dernek başkanı sanıyor zaman zaman. Başbakan olduğunu düşünse, zaten bir devletin sosyal devlet olma ilkeleri gereği bunu yapmaya mecbur olduğunu, bunun için ekstradan takdir beklemenin yanlış olduğunu bilirdi. Yani şimdi bir berber dese ki “benim diğer berberlerden bir farkım var, saç kesiyorum” bizle dalga geçtiğini düşünürüz. Ama dese ki “kelliği yok ediyorum” o zaman alkış…
Ama dediğim gibi, müzikten ayrı kaldı ya, ondan… Ver eline gitarı, üç akorla harikalar yaratsın, öyle de bir müzisyendir. Kısmet işte… (Tamam, doktorcuğum, toparlıyorum.)
Ben, sayın başbakanımızın müzik hayatına geri dönmesini istiyorum. Şu işleri bir toparlasın, müziğimizi kalkındırsın. Üç, eh… Bize en az beş akor lazım…

Not: Tamamıyla uydurmadır.

En üç TTweet at :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder