Spor Haberleri

Köşe Yazıları

25 Temmuz 2013 Perşembe

Yanı Başımda Bir Vasfiye Teyze Oturuyor

Bir Vasfiye Teyze gelmiş, oturmuş yanı başıma. Konuşuyor da konuşuyor. “Ne çektin be?” diyor. “Bir yerlere geleceğim diye ne didindin?”

İşin aslı o kadar çok şey çekmedim, ama o dedikçe yıkılıyorum. Siniyorum olduğum yere. Bir ağlama geliyor. Ağlayamıyorum. Vasfiye işte; yapacak Vasfiyeliğini… Öyle bakıyorum sonra.

Epey bir süredir yazı yazıyorum. Ancak son zamanlarda yazmaya pek motivasyonum yok. O yüzden ottan püsürden konular geliyor aklıma. Hatta “nasılsın vatandaş?” diye sorup çıkabilecek haldeyim. Yine de yazmasam kendime ağırım işte. Yazsam sana olduğu kadar mı bilemem. “Yazmasam mı acaba?” diye kendime soralı bir ay kadar oldu sanırım. Yazacağım dedim sonra. Ama bu soruyu sormama neden olan her neyse motivasyonu yerlere sermiş. Şu an yazıyorsam yaşıyor olmanın motivasyonundan yiyorum yani. Diğer ifadeyle harddisc’ten yiyorum. Önceden yazmak yaşıyor olmaya motivasyon aktarırken, şimdileri bu tam tersine dönüştü. Biriken motivasyonlarımı itinayla harcama dönemi… Süreç sanırım… Böyle olması gerekiyor belki de.

Her şey dışarı çıkıp sahilde yürüme kararı aldıktan sonra bundan vazgeçip bir bankta oturmak ve ondan da sıkılıp bir çay bahçesinde çay içmeye gitmek için ayağa kalkıktan sonra “ne gerek var? Evde demlerim” diye karar değiştirip eve gelmek gibi… Aslında bütün bu değişen kararların hepsi yerine geliyor gibi görünse de derin bir huzursuzluk kendini hep gösteriyor. Vasfiye Teyze de vicdan azabı gibi ne zaman gelsem işini işleyip bana bakarak klasik motivasyon kırma yöntemlerini uygulamaya devam ediyor.

Ne ara dadandı bu buraya? İçimdeki Vasfiye Teyze’yi kim gazladı? “Ben sana yazma demiyorum, yazsan ne olacak diyorum” diyor şimdi de. Hadi be! Git işine… “Yoook iyi insansındır. Ama ne çektin be, ne didindin yazacağım, çalacağım diye” Haydaaa. İşte şimdi bir de müziğe geliyor. Yıllardır müzik yapıyorum yahu. “Aferiiiin.”

İşte Vasfiye Teyze ve bitmeyen diyaloglarımız bu şekilde uzar, gider. Sonuçta beni yazmamaya ikna edemedi. Ama ne de olsa burada aynı köşede oturacak. Aynı şeyleri tekrarlayacak.

Benim harddisc sağlam olmasa bir dakika duramam, neyse ki hala götürecek halde beni. Epeyce bir süre gider böyle. Ama umarım yeniden yaptığım her şey ondan götürmez de onu besler. Yoksa ne kadar sürer, hiç bilemiyorum açıkçası.

Haydaaaa! Niye yazdım ki ben bunlar şimdi? Kendi kendime konuşmak neyime yetmedi? “Ne çektin be okuyucu, gereksiz sözcüklerimi okuyup anlayacağım diye ne didindin?” Vasfiye Teyze içimizdeymiş bak, Demek ki hatayı başkasında aramamak lazımmış.

"Senin hangi motivasyonla yazdığından kime ne yahu?"


Bu kim şimdi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder