Spor Haberleri

Köşe Yazıları

27 Ağustos 2013 Salı

Aşk Dediğin Zaten Hep Işığa Yürümektir

İnsanın daha doğmadan önceki refleksidir. Işığa yönelmek… Doğumu yaklaşan bebek başını ışık kaynağına doğru yöneltir. Ve insan var olduğu her dönemde ışığı arayacak, bulacak ve yeni ışıkları kovalayacaktır. Daha ilk öğrendiği budur çünkü.

Ve elbette… Bitmiyor arayış… Hep aşkı aramak… Sonsuz olan ışığı yakalamak…

İşte o yüzden insan âşık olduğunda da bir doğum yaşar. Kendini doğurur. Hem de büyük bir sancıyla… Kendisine ayakta durmayı öğretir. Hasretle baş edebilmeyi öğretir. Çok ağlar o yüzden insan âşık olunca. Ağlayınca ya uyutmak gerekir aşk masallarıyla ya da beslemek gerekir sevgilinin güzel dudaklarıyla.

Aşk dedim ya. Tepeden bir ışık iner. Yeşilliklerin arasından… Işıl ışıl bakışlarla… Hiç sönmesin istersin. O ışık gözlerini yakar. O kadar tatlı yakar ki kör olmaya razı gelirsin. Eriyip yok etse seni, hiç ses etmezsin.
Yok olmak mı dedim? Hayır, hayır… Yanlış ifade ettim. Aslında bu anladığın anlamda bir yok olmak değil. Bu aslında sonsuz bir varoluşun işareti… Zamanı yok etmek… Ait olduğun bir parçanı bulup ona karışmak ve o olmak… Yok olmazsın. Bütününe kavuşursun.

Ve ne gariptir! O güne kadar yarım kalmışlığına hiç gocunmamışsındır. Fark etmemiş bile olabilirsin bu eksikliği.

Ve eğer o ışık doğru olansa şartlar ne olursa olsun içine yürürsün. Ne geçmişi önemsersin, ne geleceği… Doğru ışıksa hiç sorgu sual etmez. Açar kollarını… Kendini içinde bulursun.


Aşk geldiğinde durduramazsın. Durdurmamalısındır da… O ışık hep var olmalıdır. Çünkü o senin varoluşundur. Yolunu aydınlatandır. 

Aşk dediğin zaten hep ışığa yürümektir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder