Palalı saldırgan olayı epeydir kafaları meşgul ediyordu.
Saldırgan önce Fas’a kaçtı. Hükümet kanadında kimisi saldırıyı tasvip etmemiş
görünse de vatandaşın demokratik tepkisi olarak görenler de vardı. İşte bu
olayın böyle göründüğü Sabiha Gökçen Havaalanı’nda gözaltına alınan palalı
abinin 24 saat dolmadan çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmasıyla kesinlik
kazandı.
Dolayısıyla, müjdeler olsun! Artık palayla, sopayla
ortalıkta dolaşıp eylemci avlamak bir ata sporu olarak gelecek nesillere
geçecektir.
Adalete güvenini muhafaza etmeyi başaranlara bu zor süreçte
başarılar diliyorum. Demokratik hakları için sokağa dökülen insanlara müebbet
hapis cezası vermeyi hayal edenler, elinde palayla direnişçi avına çıkanların
sırtını sıvazlayacak elbet…
Süleyman Demirel’in o ünlü sözü akıllara geliyor. “Bana
sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” Sağ iktidarların Türkiye’de yıllardan
beri yaptığı, örgütlü ya da örgütsüz kendi çıkarlarına uygun olan şiddet
yanlılarını kollamak olmuştur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Sivas
katliamcıları serbest kalırken bir zil takıp oynamadığı kalmıştı hatırlarsanız.
Hizbullah da nasıl sıyrılmıştı. Hatırladınız mı?
Dolayısıyla devlet kendine hizmet eden her terör odağını
bağrına basıyor.
Palalı saldırganı sokağa çıkaran iktidarın kışkırtıcı
tavırlarıydı. Ve bu saldırganı serbest bırakarak bir başka cesaretlendirme
fişeği yaktılar. Artık sokak ortasında direnişçi avlamak meşruiyet kazandı.
Başbakan artık evde zor tuttuğu %50’yi daha da cesaretlendirebilecek. Diktatör
olsa sallandırırdı ama. Olsa olsa mafya olur bu şekilde. Elini kana bulamaz.
Bunu yapmak için icazet bekleyen nice adaylar evlerinde zor duruyor.
Görüldüğü
gibi zaten önce bir yurtdışı gezisine çıkıyorsun. Sonra geldiğin gün emniyette
dostlar alışverişte
görsün anlamında misafir ediliyorsun. Akabinde de mahkemece
serbest kalıyorsun. Adalet yerini buluyor!
Ama tabi sakın elinde kendini korumak için gaz maskesiyle
sokağa çıkma. O zaman da adalet ‘yerini buluyor’ çünkü. Sen en iyisi mi dışarı
çıkma. Okula da gitme. Gideceksen de düşüncelere pek dalma, hemen eve dön. Zaten
her köşe başını polislerin tuttuğu bir ülkedesin. Olağanüstü hal değil mi bu?
Olağandışı bir akıl durumu mu yoksa?
Palalı Fas’a kaçtığında bir düşünce aldı beni. Her sıkışan
Fas’a kaçıyor, diye düşündüm. Sonra Kazablanka geldi aklıma. Ah o güzel şehri
kirletmeyeydiniz bari.
Kazablanka gibi hayatımda görmek için can attığım
şehirlerden birinin adını da kirlettiniz ya. Ne kadar basit ve saf bir hayaldi.
Çöpe attırdınız. “Bir daha çalma Sam” diyorum. Ve dönüp gidiyorum.
Sırada ne var? Palalı saldırgan seçmeleri mi?
Adaletli günler... Ne kadar mümkünse tabii böyle bir şey…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder