Cem Yılmaz, hiç şüphe yok ki
gelecekte Türkiye’deki sahne komedisi ve komedi sineması tarihinden
bahsedilirken kendinden çokça söz ettirecek bir isim. Başarılı stand-up
gösterilerinin yanı sıra Her Şey Çok Güzel Olacak, GORA, AROG, Yahşi Batı ve
Hokkabaz filmleriyle de sinemada başarılı bir çizgi sergilemişti. Aynı zamanda
iyi bir dram oyuncusu olabileceğini de Yavuz Turgul’un Av Mevsimi isimli
filminde görme şansımız oldu.
Cem Yılmaz’ın vizyona giren son
filmi ise yarı film, yarı gösteri olarak nitelendirilebilir. Yaklaşık 1 yıldır
TİM’de sahnelediği gösterisi “CM101MMXI Fundamentals” adında bir filme dönüştü.
Bu yönüyle Türkiye’de bir ilkti. Her ne kadar bir sahne gösterisinin sahnede
canlı izlenmesi makbul olsa da bir Cem Yılmaz izlemenin maliyetini göz önüne
aldığınızda, film olarak sunmak bu gösteriyi hiç şüphesiz daha geniş kitlelere
ulaştıracaktı. Öyle de oldu.
Cem Yılmaz sinemada, komedi
türünde olduğu kadar, dram türünde de başarılı işler yapabilecek bir yeteneğe
sahip. Böyle özelliklerde bir sanatçının, sinemada yeni işler yapmasını
bekliyor olmamız da gayet normal… İşte bu beklentimize bir karşılık olarak
aldığımız haber şuydu. Cem Yılmaz, Türkiye sinema tarihinin en iyi dört komedi
klasiğini yeniden beyaz perdeye taşıyacağı bir projeye imza atıyordu.
Ertem Eğilmez'in kurduğu Arzu Film'in
50'nci yılı şerefine çekilecek filmler şunlar: “Süt Kardeşler”, “Banker Bilo”,
“Şekerpare” ve “Tosun Paşa”. İsimlerini duyduğunuzda heyecanlandığımız,
defalarca yayınlansa bıkmadan izlemeye devam ettiğimiz bu komedi filmlerinin,
Türkiye’nin en iyi komedyeni tarafından yeniden çekilecek olması, merakımızı
arttırıyor.
Bu dört filmin konularını da
şöyle bir hatırlayalım.
“Süt Kardeşler” filmi, bir dönem
komedisidir. Film herkesin sahip olmak için oyunlar çevirdiği bir konakta
geçmektedir. Melek Hanım Ramazan'ı sütoğlu sanıp konağına alır. Aslında sütoğlu
Şaban'dır. Abisi Hüsamettin'den çekinip, Ramazan'ı damadı Bayram olarak
tanıtır. Hem Hüsamettin hem de Şaban konağın güzel kızı Bihter'e âşık olurlar.
Melek Hanım'ı delirtip ondan kurtulmak isteyen Bayram'ın babası Kerami Bey, bir
adam tutarak ev halkını korkutmaya çalışır. Sahte bir Gulyabani'yi geceleri eve
salarak, planını uygulamak ister ama bu yalan rüzgârı içerisinde gerçekler
ortaya çıkmaya başlayınca işler iyice karışır. Filmin başrollerini Kemal Sunal,
Şener Şen, Adile Naşit ve Halit Akçatepe paylaşmıştı.
Başrollerinde Şener Şen ve İlyas
Salman’ın olduğu “Banker Bilo” filmi de bir zamanların kanayan yarası bankerler
döneminde geçiyor. Maho, köylüsü Bilo'yu ve yöreden birçok kişiyi Almanya'ya
götürmek vaadiyle paralarını alır. Ancak onları Almanya'ya değil, İstanbul'a
götürmektedir. Maho İstanbul’da çok zengin bir banker olur. Bilo ise yine hep
kaybeden taraftadır. Bilo'nun yolları Maho ile tekrar kesişir, işte o zaman
Maho ile hesaplaşma zamanıdır. En sonunda Maho'nun tüm malvarlığı fabrikaları
ve eski karısı artık Bilo'nun olmuştur. Bilo artık zengindir ve Bankerdir. Bir
“ne oldum değil, ne olacağım” parodisidir yani bir bakıma. Ve aslında ciddi bir
de sistem eleştirisi getirir.
“Şekerpare” filminin
başrollerinde ise Şener Şen, İlyas Salman ve Şevket Altuğ yer alıyor. Karakol
amiri Ziver Bey ile bekçi Cumali genelevde çalışan Şekerpare'ye âşık olur. Şekerpare'nin
de Cumali'den hoşlandığını anlayan Ziver, genelevin kontrolünü almaya çalışarak
baskı kurar. Ve olaylar gelişir. Hareketli ve kahkaha dolu bir filmdir bu da.
Tosun Paşa filminin başrollerinde
Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit ve Müjde Ar gibi önemli oyuncular yer
almış. Olay 19. yüzyıl Mısır'ında geçiyor. Tellioğlu ve Seferoğlu Aileleri,
İskenderiye'nin en değerli yeri olan Yeşil Vadi’ye sahip olmak istemektedirler.
Vadinin kime ait olacağına devlet görevlileri de karar veremezler. Tellioğlu ve
Seferoğlu aileleri Yeşil Vadi'yi ele geçirmek için İskenderiye'nin en büyük
devlet memuru olan Daver Bey'in kızı Leyla'yı almak için kıyasıya bir
mücadeleye girerler. Daver Bey Leyla'yı Seferoğulları'na vermeye karar verir.
Bu durumda Tellioğulları daha büyük bir torpil için evin uşağı olan Şaban'ı Kahire
sarayının en hatırı sayılır ve heybetli paşası olan Tosun Paşa olarak
tanıtırlar. Tosun Paşa kılığındaki Şaban Tellioğlu Ailesinin en büyük oğlu
Lütfü'nün yakın arkadaşı gibi davranıp, Yeşil Vadi ve Daver Bey'in kızı
Leyla'yı Tellioğullarına kazandıracağına Leyla'ya kendisi âşık olur ve her şeyi
eline yüzüne bulaştırır. Sonuçta işler Arap saçına döner ve gerçek Tosun Paşa,
Kahire sarayından gelmesiyle işler daha da içinden çıkılmaz bir hal alır.
Bu dört film de çok iyi birer
senaryoya, kurguya sahip yapımlardır. Her ne kadar günümüzde televizyonda
yayınlandığında ‘ahlak mühendislerinin’ sansürüne maruz kalsalar da hepsi birer
başyapıt olarak kalacaklardır.
İşte böyle başyapıt niteliğindeki
işlerin yeniden çekilecek olması, elbette ki riski bir iş… Çünkü kabul görmüş kült
bir filmin yeni versiyonunun, aynı ilgiyi görmesinin bir garantisi yok. Ancak
burada Cem Yılmaz faktörünü düşündüğünüzde bu filmlerin iyi birer yorum
olacağına da inanabilirsiniz. Klasikleşmiş bir şarkıyı iyi bir müzisyenin
yorumuyla da dinlemekten keyif almanız gibi bu filmleri de izlemekten keyif
alacağınızı düşünüyorum. Toplumun her kesimine sirayet etmiş eskiye özlemin bir
sonucu olarak da gişe başarısı görmeye aday. Açıkçası bu filmleri merakla
beklemeye başladım bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder